"Sponsorlu Bağlantılar"
▼ İçerik ▼
Azotun Bulunduğu yerler, özellikleri ve kullanımı. Azot, evrendeki bolluğu açısından, elementler arasında altıncı sırayı alır. Yer atmosferinin (havanın) hacimce yüzde 78′ini, ağırlıkça yaklaşık yüzde 75′ini oluşturur. Serbest azot ayrıca bazı göktaşlarının bileşiminde, yanardağ ve maden ocaklarındaki gazlarda, bazı maden suyu kaynaklarında, Güneş’in, bazı yıldızların ve bulutsuların yapısında da bulunur.
Azot bileşikleri de yeryüzünde en az serbest azot kadar yaygındır: Güherçile (potasyum nitrat, KNO3) ve Şili güherçilesi (sodyum nitrat, NaNOs) gibi minerallerde; amonyak ve amonyum tuzları halinde atmosferde, yağmur suyunda, toprakta ve kuş gübrelerinde; amonyum (NHÎ), nitrit (NOi ) ve nitrat (NO5 ) iyonları halinde deniz suyunda; proteinler gibi karmaşık organik bileşikler halinde tüm canlıların yapısında bulunur. Hayvanlar, doku proteinlerindeki azotu sebzelerden ve besin olarak aldıkları öbür hayvansal proteinlerden sağlar; bitkiler ise proteinlerini topraktan aldıkları inorganik azot bileşiklerinden ve bir ölçüde havadaki serbest azottan bireşim yoluyla üretir.
Fasulye, bakla, nohut, bezelye, yonca gibi baklagillerin köklerinde yaşayan bir bakteri türü havadaki serbest azotu özümler. Bazı havasızyaşar bakteriler ile bazı su yosunları da havanın azotunu doğrudan alabilir. Topraktaki öbür mikroorganizmalar, amonyum tuzlarını nitratlara dönüştürür. Güneş ışığı ve yıldırım, bir miktar azotun atmosferdeki oksijenle birleşerek çeşitli oksitler oluşturmasına yol açar; bu oksitler, yağmurla birlikte nitrik ve nitröz asitler halinde toprağa düşer ve burada nötrleşerek nitrit ve nitratlara dönüşür. Ekilen toprakları azotça zenginleştirmek için, genellikle, bileşiminde nitratlar ve amonyum tuzları bulunan azotlu gübreler kullanılır. Canlıların vücudundaki azot bileşikleri, hayvan dışkı- lan ve çürüyen bitkiler aracılığıyla yeniden toprağa ve havaya karışır; bazı toprak bakterileri de azot bileşiklerini ayrıştırarak element halindeki azotun yeniden atmosfere dönmesine yardımcı olur.
Solunumla alman azot, kanda ve öbür vücut sıvılarında çok az çözünür; basınç arttıkça çözünmüş azot miktarı da artar. Dalgıçlar ve pilotlar gibi, hava basıncının hızla düştüğü ortamlarda çalışanların vurgun yemesi, bu kişilerin kanındaki çözünmüş azotun gaz haline geçmesi ve kabarcıklar oluşturarak damarları tıkamasından ileri gelir.
Sanayide üretilen azotun hemen hemen tümü, sıvı havanın ayrımsal damıtılmasıyla elde edilir. Kaynama noktası (-195,8°C) oksijeninkinden (-183,0°C) daha düşük olan azot, damıtma sırasında en önce buharlaşır. Daha küçük çaplı üretimde, amonyum nitrit (NH4NO2) ya da baryum azotür (BaNö) gibi azot bileşiklerinin ısıtılmasıyla da saf azot elde edilebilir.
"Sponsorlu Bağlantılar"
Ekleyen: 07:01
, Saat:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder