GDO' lu Besinler Hangileri, GDOlu Ürünler

GDO, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar’ın kısaltılmış terimidir. Tanım olarak, kısaca genetik mühendisliği sayesinde, bir canlıya başka bir canlı türünden gen transferi yapılarak yeni ve farklı bir canlı organizma üretilmesidir. Bu uygulamada gen aktarılan canlıların DNA’sı değiştirilmekte ve kendi türünün dışında özellikler yüklenmektedir. Buna örnek olarak mısırı verebiliriz. Mısıra zehir salgısı sağlayan bir bakteriden gen transferi yapılarak, elde edilen yeni tür mısırın böcek öldüren bir zehir üretmesi sağlanabilmektedir.

GDO’lu ürünler

Türkiye’de toplamda 16 GDO türünün ithalatına müsaade edilmektedir. İthalatı yapılan bu GDO’lu ürünler, hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Bu hayvanlardan elde edilen et, süt, yumurta ve türevi gıdalar maalesef doğruca sofralarımıza gelmektedir. Tükettiğimiz bu gıdaların hiçbirinde GDO’lu yemlerle beslenen hayvanlardan elde edildiğine dair hiçbir uyarı da yapılmamaktadır. Dolayısıyla, insanların sağlıklı ve güvenli beslenme hakkı ihlal edilmektedir. Yasalarca korunması sağlanan beslenme hakkı, GDO’lu ürünler ile ortadan kaldırılmaktadır.

GDO’lu olarak üretilen mısırözü yağı, kanola yağı, mısır nişastası, soya lesitini, mısır şurubu ve benzeri gıda maddeleri, hemen hemen tüm paketlenmiş gıda maddelerinin içinde bulunmaktadır.

GDO, tüm dünyada yüzde 99 oranında zararlı böcekleri öldüren zehir ve yabancı otları yok etmek için kullanılan kimyasal ilaçlara karşı dayanıklılık amacıyla üretilmektedir. Tarlalarda ve seralarda kontrolsüz bir şekilde zirai ilaç olarak kullanılan GDO’lar, sağlığımız için büyük tehdit oluşturmaktadır. Dünyada en fazla soya, mısır, kanola ve pamuk GDO’ların yüzde 99’unu oluşturmaktadır.

GDO’nun zararları

Öldürücü enerjilere neden olabilen GDO, hayvanlarda kullanılan antibiyotiğe dirençlerini arttırmakta ve antibiyotiğin etkisini yok etmektedir. GDO’ların salgılamış olduğu böcek zehiri insanların sindirim sistemlerinde parçalanmadığı için sağlığa büyük zararlar vermektedir. İnsanlarda toksik etki yaratmakta ve hormonal dengeyi bozmaktadır.

GDO, beklenmeyen bir biçimde dayanıklı böcek ve yabani bitki türlerinin oluşmasını sağlamaktadır. GDO’lar havada tozlaşma nedeniyle doğal türlere bulaşmakta ve biyo çeşitliliğe zarar vermektedir. Zehir salgılaması yapan GDO’lar kelebeklerin ölmesine, zehirlerini kökleri vasıtasıyla toprağa geçirmekte, çevreye ve ekosisteme zarar vermektedir.