Yeni Audi Fiyatları, Audi Fiyat Listesi 2014


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼



Audi A8 L 3.0 TDI
551,570 TL


Audi A8 L 4.2 TDI Quattro Tiptronic
650,520 TL


Audi A8 L W12 6.3 FSI Quattro Tiptronic
968,640 TL


Audi S8 4.0 TFSI
747,310 TL

Audi A7 Sportback 3.0 TDI
372,330 TL

Audi A7 Sportback 3.0 TFSI
382,760 TL

Audi RS7 Sportback
667,440 TL

Audi A6 2.0 TDI
222,300 TL

Audi A6 2.0 TFSI
222,300 TL

Audi A6 3.0 TDI
319,900 TL

Audi A6 3.0 TFSI Quattro Stronic
347,890 TL

Audi A6 Allroad Quattro 3.0 TDI
360,830 TL

Audi A6 Avant 2.0 TDI Multitronic
231,490 TL

Audi A6 Avant 3.0 TDI Quattro Tiptronic
331,640 TL

Audi A6 Avant 3.0 TFSI Quattro S-Tronic
359,630 TL

Audi RS6 Avant
630,110 TL

Audi S6 Avant
563,260 TL

Audi A5 Cabriolet 1.8 TFSI Multitronic
219,830 TL

Audi A5 Cabriolet 2.0 TDI MultiTronic
224,780 TL

Audi A5 Cabriolet 2.0 TFSI Quattro S-Tronic
254,830 TL

Audi A5 Coupe 1.8 TFSI
185,790 TL

Audi A5 Coupe 2.0 TDI
188,820 TL

Audi A5 Coupe 2.0 TFSI
209,810 TL

Audi A5 Sportback 2.0 TDI Multitronic
187,720 TL

Audi A5 Sportback 2.0 TFSI
205,150 TL

Audi RS5
520,140 TL

Audi S5 Cabriolet
435,180 TL

Audi S5 Coupe
378,360 TL

Audi S5 Sportback
372,870 TL

Audi A4 1.8 TFSI Multitronic
131,720 TL

Audi A4 2.0 TDI Multitronic
131,040 TL

Audi A4 2.0 TDI Quattro S-Tronic
147,370 TL

Audi A4 2.0 TFSI Quattro S-Tronic
166,450 TL

Audi A4 Allroad Quattro 2.0 TDI
180,040 TL

Audi A4 Allroad Quattro 2.0 TFSI S-Tronic
200,210 TL

Audi A4 Avant 1.8 TFSI
138,180 TL

Audi A4 Avant 2.0 TDI
137,500 TL

Audi A4 Avant 2.0 TDI Quattro S-Tronic
153,830 TL

Audi A4 Avant 2.0 TFSI
174,410 TL

Audi RS4 Avant
497,900 TL

Audi S4 Avant
368,480 TL

Audi S4 S-Tronic
358,600 TL


Yeni Audi TT Fiyatları, Audi TT Fiyat Listesi


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼







Audi TT Coupe 1.8 TFSI
177,150 TL


Audi TT Coupe 2.0 TDI Quattro
206,110 TL


Audi TT Coupe 2.0 TFSI
211,870 TL


Audi TT Roadster 1.8 TFSI
181,810 TL


Audi TT Roadster 2.0 TDI Quattro
211,050 TL


Audi TT Roadster 2.0 TFSI
216,540 TL


Audi TT RS Coupe
390,860 TL


Audi TT RS Roadster
404,860 TL


Audi TTS Coupe
249,200 TL


Audi TTS Roadster
254,420 TL

Yeni Alfa Romeo Fiyatları, Fiyat Listesi


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Alfa Romeo Giulietta 1.4 TB Multiair Distinctive
62,910 TL



Alfa Romeo Giulietta 1.4 TB Progression Plus
55,840 TL


Alfa Romeo Giulietta 1.4 TB TCT Distinctive
67,480 TL


Alfa Romeo Giulietta 1.6 JTD Distinctive
65,200 TL


Alfa Romeo Giulietta 1.6 JTD Progression Plus
61,540 TL


Alfa Romeo Giulietta 1.7 TB Quadrifoglio Verde
90,720 TL

Alfa Romeo Mito 1.3 JTD City
50,600 TL

Alfa Romeo Mito 1.4 Multiair TCT City
56,140 TL

Alfa Romeo Mito 1.4 Multiair TCT Sportivo
59,090 TL

Alfa Romeo Mito 1.4 TB Quadrifoglio Verde
56,730 TL


Yeni Renault Fluence Fiyatı, Özellikleri, Resimleri


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼





TEMEL ÖZELLİKLER

Klima Manuel Klima
Motor 1.6 16v 110 bg
Güç - bg 110
Vites Kutusu Tipi 5 İleri Manuel
MOTOR
Silindir Hacmi (cm3) 1598
Silindir Sayısı 4
Maksimum Güç kw (bg.) 82 (110)
Yakıt Tipi Benzinli
Emisyon Seviyesi EURO5
Motor Tipi 1.6 16v 110 Bg
Tork (Nm) 151
Tekerlekler 15'' Kubera Jant Kapakları
ÇEKİŞ TİPİ
Enjeksiyon Tipi Çok Noktadan Sıralı Elektronik Yakıt Enjeksiyonu

VİTES KUTUSU

Vites Kutusu Tipi 5 İleri Manuel Vites
Şanzıman Tipi Manuel Vites
PERFORMANS
Maksimum Hız (km/s) 185
0 - 100 km/s Hızlanma (sn) 11,5
TÜKETİM VE CO2 EMİSYONU
Şehir dışı (lt/100km) 5,5
Şehir içi (lt/100km) 8,9
Ortalama (lt/100km) 6,8
CO2 Emisyonu (g/km) 155

TEKERLEK VE LASTİK EBATLARI

Lastik Ebatları 205/65 R15
FREN SİSTEMİ
Ön Frenler Hava Kanalcıklı Disk, Çap 280 mm
Arka Frenler Düz Disk, Çap 260 mm
DİREKSİYON
Kaldırım Dönüş Çapı (m) 11,1
BOYUTLAR
Uzunluk (mm) 4618
Aks Aralığı (mm) 2702
Yerden Yükseklik (mm) 120
Ön İz Genişliği (mm) 1541
Arka İz Genişliği (mm) 1010
Genişlik (mm) 1809
Arka Dirsek Mesafesi (mm) 1475
Ön Dirsek Mesafesi (mm) 1480
Toplam Genişlik (mm) 2037
Bagaj Derinliği (mm) 1025
Tekerlekler Arası İç Genişlik (mm) 1160

AĞIRLIKLAR (KG)

Aracın Yürür Vaziyette Kütlesi (Sürücü dahil) 1280
HACİMLER
Bagaj Hacmi (dm3) 530

KAPASİTE

Yakıt Deposu Kapasitesi (litre) 60 lt

FİYATLARI

Yeni Fluence Joy 1.6 16v 110 bg
51.450 TL 46.000 TL

Yeni Fluence Joy 1.6 16v CVT Otomatik 115 bg
55.000 TL 49.500 TL

Yeni Fluence Joy 1.5 dCi 90 bg
61.650 TL 56.000 TL

Yeni Fluence Joy 1.5 dCi EDC 110 bg
69.800 TL 64.000 TL

Yeni Fluence Touch 1.6 16v 110 bg
54.500 TL 49.000 TL

Yeni Fluence Touch 1.6 16v CVT Otomatik 115 bg
58.050 TL 52.500 TL

Yeni Fluence Touch 1.5 dCi 90 bg
62.650 TL 57.000 TL

Yeni Fluence Touch 1.5 dCi EDC 110 bg
70.800 TL 65.000 TL

Yeni Fluence Icon 1.6 16v 110 bg
59.350 TL 53.750 TL

Yeni Fluence Icon 1.6 16v CVT Otomatik 115 bg
62.900 TL 57.250 TL

Yeni Fluence Icon 1.5 dCi 90 bg
67.500 TL 61.750 TL

Yeni Fluence Icon 1.5 dCi 110 bg
69.550 TL 63.750 TL

Yeni Fluence Icon 1.5 dCi EDC 110 bg
75.650 TL 69.750 TL

Yeni Fluence Icon 1.6 dCi 130 bg
75.650 TL 69.750 TL

Yeni Fluence Icon Bej 1.6 16v 110 bg
59.350 TL 53.750 TL

Yeni Fluence Icon Bej 1.6 16v CVT Otomatik 115 bg
62.900 TL 57.250 TL

Yeni Fluence Icon Bej 1.5 dCi 90 bg
67.500 TL 61.750 TL

Yeni Fluence Icon Bej 1.5 dCi 110 bg
69.550 TL 63.750 TL

Yeni Fluence Icon Bej 1.5 dCi EDC 110 bg
75.650 TL 69.750 TL

Yeni Fluence Icon Bej 1.6 dCi 130 bg
75.650 TL 69.750 TL

Yeni Renault Captur Fiyatı ,Özellikleri, Resimleri


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼






47.740 tl den başlayan fiyatlarla alıcılarla buluşan captur özellikleri;


ÖZELLİKLERİ

Yakıt Tipi Euro Dizel
Emisyon Normu EURO5
Silindir Hacmi (cm3) 1461
Çap ve Stroke (mm) 76 x 80,5
Sıkıştırma Oranı 15,5 : 1
Silindir / Subap Sayısı 4 / 8
Maksimum Güç kW (bg/DIN) 66 (90)
Maksimum Güç Devri (dev/dak) 4000
Maksimum Tork Nm CEE 220
Maksimum Tork Devri (dev/dak) 1750
Partikül Filtresi Var
Stop & Start Var

AKTARMA ORGANLARI
Vites Kutusu Tipi Manuel - 5 İleri
FRENLER
Ön: Hava Kanallı Disk (DV) çap (mm) 280
PERFORMANS
Maksimum Hız (km/s) 171
0-100 km/s (sn.) 13"1

TÜKETİMLER 2004/CE AET NORMLARI LT/100 KM
CO2 (g/km) 95
Şehiriçi 4
Şehirdışı 3,4
Karışık 3,6
KAPASİTELER
Yakıt Deposu (l) 45
AĞIRLIKLAR (KG)
Aracın Üst Yapılı ve Yürür Vaziyette Kütlesi 1170


Araçlar

Captur Touch Turbo 90 bg Stop & Start
51.600 TL 47.740 TL

Captur Touch 1.2 Turbo EDC 120 bg
57.850 TL 53.740 TL

Captur Touch 1.5 dCi 90 bg Stop & Start
57.850 TL 53.740 TL

Captur Icon Turbo 90 bg Stop & Start
55.750 TL 51.740 TL

Captur Icon 1.2 Turbo EDC 120 bg
62.500 TL 58.240 TL

Captur Icon 1.5 dCi 90 bg Stop & Start
62.000 TL 57.740 TL


EXPO 2020 Nerede Yapılacak? EXPO 2020 Dubai


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼




EXPO 2020 oylamasının ikinci turunda İzmir elendi. İlk turda Dubai 77, Ekaterinburg 39, İzmir 33, Sao Paulo 13 oy aldı. İlk tur sonucuna göre Sao Paulo elendi. Bu sonuçla Dubai, Ekaterinburg ve İzmir ise ikinci turda yarışmaya hak kazanmıştı. İkinci turda ise Dubai 81, Ekaterinburg 41 aldı. İzmir ise 36 oyda kalarak elendi. Üçüncü tur oylamada Ekaterinburg'u 116'ya 47 ile geride bırakan Dubai Expo 2020'ye ev sahipliği yapmaya hak kazandı.

EXPO 2020'nin hangi kentte düzenleneceğini belirlemek üzere toplanan Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Kurulu'nda yapılan oylamada ikinci turda 36 oy alan İzmir elendi.

     
BIE üyesi 167 ülke delegesinin katıldığı Paris'teki OECD binasındaki toplantıda yapılan oylamada Birleşik Arap Emirlikleri'nden Dubai 87, Rusya'dan Ekaterinburg 41, Türkiye'den İzmir 36 oy aldı.

KAZANAN DUBAİ OLDU

Üçüncü turda 47 oy alan Rusya'nın Ekaterinburg şehrini 116 oy alarak geride bırakan Dubai, Expo 2020'ye ev sahipliği yapmaya hak kazandı.

Ak Parti İstanbul Adayı Kim? Ak Parti İstanbul Başkan Adayı


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼



İstanbul: Kadir Topbaş

Mardin: Mehmet Vecdi Kahraman

Tekirdağ: Mustafa Yel

Sakarya: Zeki Toçoğlu

Balıkesir: Ahmet Edip Uğur

Kocaeli: İbrahim Karaosmanoğlu

Bursa: Recep Altepe

Bayburt: Mete Memiş

Sinop: Hamza İnce

Yalova: Yakup Bilgin Koçal

Kırıkkale: Mehmet Saygılı

Nevşehir: Hasan Ünver

Siirt: Ali İlbaş

Niğde: Faruk Akdoğan

Kırklareli: Selahattin Minsolmaz

Edirne: Ahmet Günşen

Muş: Feyat Asya

Yozgat: Kazım Arslan

Çanakkale: Mehmet Daniş

Çorum: Muzaffer Külcü

Elazığ: Mücahit Yanılmaz

TV8 Acun Firarda Programı Ne Zaman Başlıyor?


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Tv 8 i satın alan acun ılıcalı nın yayına sunacağı programlar belli olmaya başladı... Acun ilk olarak yıllar önce sunuculuğunu yaptığı acun firarda yı tekrar ekranlara getirecek. Sunucusu henüz açıklanmadı.

Bir diğer programı ise hülya avşar ın yapacağı show programı..

Alexin spor yorumu yapacağı program ise konuşulanlar arasında.....

27 Kasım Galatasaray Real Madrid Maç Sonucu


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Real madrid galatasaray maçında galatasaray yenilgi durumunda ve maç 4 1 bitmiş durumda...

Real Madrid  4
Alvaro Arbeloa 51’ Gareth Bale 37’

Galatasaray 1
Umut Bulut 38'

Gusül Abdesti Alınışı, Tarifi, Gusül Abdesti Nasıl Alınır?


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Gusül Abdesti Alınışı, Tarifi, Gusül Abdesti Nasıl Alınır?


Gusul Abdestinin Alınışı:

***Öncelikle vücutta yıkanması gereken yer varsa yıkanır.(Kastedilen edep yeridir)

***Eûzü Besmele çekilir ve gusül abdestine niyet edilir.

***Gusül abdestine niyet ettikten sonra normal bir namaz abdesti alınır.(Gusül abdestine namaz abdestiyle başlamak sünnettir)

***Namaz abdesti tamamlanınca 3 kere ağız çalkalanır,3 kere buruna su verilir.(Namaz abdestine göre daha mübalağa edilerek yapılır)

***Üç kere başa,üç kere sağ omuza,üç kere sol omuza su dökülür.

***Bütün vücut kuru yer kalmayacak şekilde yıkanır.

Gusül abdesti bu kadardır.Ancak aşağıdaki yazılanları unutmayınız..

Dikkat edilmesi gereken hususlar:

***Sağ elin işaret parmağıyla göbek deliği ıslatılır.

***Kulak kıvrımlarının ıslanmasına dikkat edilir.

***Küpe deliklerinin içinin ıslanması gerekmektedir.Küpe takmayanlar eski bir küpeyi ıslatıp,takıp çıkararak bu işi halledebilirler.

***Hem namaz abdestinde hem de gusül abdestinde fazla dikkat edilmeyen önemli bir nokta var:Yüz yıkanırken serçe parmaklarıyla göz pınarları yoklanır,vaciptir.

***Elin uzandığı yere kadar suyu vücuda ovuşturmak sünnettir.

***Yıkanılan yerde su birikiyorsa çıkarken ayaklar yıkanır.Çıkarken ayakların soğuk suyla yıkanması sünnettir.

***Namaz abdestinin aksine,gusülde kıbleye dönülmez.

***Gusül abdestiyle her türlü ibadet yapılır,tekrar namaz abdesti almaya gerek yoktur.

***Haftada bir gün yıkanmak Allah’ın kulları üzerinde hakkıdır,Cuma günü yıkanıp gusül almak,camiye tertemiz gitmek çok sevaplıdır.

Tesbih Namazı Kılınışı, Okunan Dualar, Hangi Rekatta ne Okunur?


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Tesbih Namazı Kılınışı, Okunan Dualar, Hangi Rekatta ne Okunur?


Tesbih namazı, dört rek' attır. Her rek' atında yetmişbeş olmak üzere, dört ' rek'atta toplam üçyüz defa

"Sübhânellâhi ve'l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illellâhü vellâhü ekber" diye tesbih okunur,
Tesbih namazı kılmanın sevabı çoktur. Peygamberimiz, tesbih namazı kılınmasını tavsiye etmiş ve bu namazı kılanların birçok günahının bağışlanacağını haber vermiştir.
Tesbih namazı her zaman kılınabilir. Ayda veya yılda bir defa, hiç olmazsa ömürde bir defa kılınmalıdır.
Birinci Rek'at:
"Niyet ettim Allah rızası için namaz kılmaya" diye niyet edilir. "Allâhü Ekber" diyerek iftitah tekbiri alınır ve eller bağlanır.

Ayakta sırasıyla; Sübhâneke okunur. Sonra (15 kere tesbih) okunur. Daha sonra Euzü-Besmele, Fatiha ve bir sûre okunarak yine (10 kere tesbih) söylenir.

"Allâhü Ekber" diyerek rükûa varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-azîm" denilir, sonra da (10 kere tesbih) okunur.

"Semiallâhü limen hamideh" diyerek kalkılır ve ayakta "Rabbenâ leke'l- hamd" denir. Burada da (10 kere tesbih) okunur.

"Allâhü Ekber" diyerek secdeye varılır ve burada üç kere "Sübhâne Rabbiye'l âlâ" dendikten sonra (10 kere tesbih) okunur.

"Allâhü Ekber" diyerek secdeden kalkılıp oturulur ve (10 kere tesbih) okunur.
Yine "Allâhü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye gidilir ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" denilir. Peşinden de (10 kere tesbih) okunur.

"Allâhü Ekber" diyerek ayağa (ikinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır. Bundan sonraki rek'atlarda da aynı sayıda tesbih okunur. Şöyle ki:
İkinci Rek'at:
Ayakta sırasıyla; (15 kere tesbih), Besmele, Fatiha ve bir sure okunur. (10  kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek rükûa varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-azîm"  denilir. (10 kere tesbih)

"Semiallâhü limen hamideh" diyerek kalkılır ve ayakta "Rabbenâ leke' 1- hamd" denir. (10 kere daha tesbih)

“Allâhü Ekber” Diyerek secdeye varılır ve burada üç kere “ sübhâne rabbiye-l  âlâ “ söylenir. (10 kere tesbih)

“Allâhü Ekber" diyerek secdeden kalkılıp oturulur. (10 kere tesbih)
Yine "Allâhü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye gidilir ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" denilir. (10 kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek kalkılıp oturulur. Oturuşta Ettehiyyâtü okunur.
"Allâhü Ekber" diyerek ayağa (üçüncü rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.

Üçüncü Rek'at:

Ayakta (15 kere tesbih), Besmele, Fatiha ve bir sure okunur. (10 kere  tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek rükûa varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-azîm" denilir. (10 kere tesbih)

"Semiallâhü limen hamideh" diyerek kalkılır ve ayakta "Rabbenâ leke'l- hamd' denir. (10 kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek secdeye varılır ve burada üç kere "Sübhône Rabbiye'l-âlâ" söylenir. (10 kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek secdeden kalkılıp oturulur. (10 kere tesbih)

Yine "Allâhü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye gidilir ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" denilir. (10 kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek ayağa (dördüncü rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.
Dördüncü Rek'at::

Ayakta sırasıyla; (15 kere tesbih), Besmele, Fatiha ve bir sure okunur. (10  kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek rükûa varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-azîm" denilir. (10 kere tesbih)

"Semiallâlhü limen hamideh" diyerek kalkılır ve ayakta "Rabbenâ leke'l hamd" denir. (10 kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek secdeye varılır ve burada üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" söylenir. (10 kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek secdeden kalkılıp oturulur. (10 kere tesbih)

Yine "Allâhü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye gidilir ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l âlâ" denilir. (10 kere tesbih)

"Allâhü Ekber" diyerek kalkılıp oturulur.

Bu oturuşta sırasıyla; Ettehiyyâtü, Allâhümme salli, Allâhümme bârik ve Rabbenâ âtina... duaları okunur.
Önce sağa, sonra sola selam verilerek namaz bitirilir.
Böylece dört rek'at namazda toplam 300 kere "Sübhânellahi ve'l-hamdü  lillâhî ve lâ ilâhe illellâhü vellâhü ekber" okunmuş olur.

Mekke Ziyaret Yerleri, Mekke' de Ziyaret Edilecek Yerler


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Mekke Ziyaret Yerleri, Mekke' de Ziyaret Edilecek Yerler

1- KÂBE:

        Haccın sebebi ve namazlarda kıblegâhımız olan Kâbe, yeryüzünde alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk binadır. Allah’ın emriyle Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından Mekke’de yapılmıştır.(2) "Mescid-i Haram" denilen mabedin ortasında bulunan Kâbe, kuzeydoğu duvarı 12.63; kuzeybatı duvarı 11.03; güneybatı duvarı 13.10; güneydoğu duvarı 11.22 ve yüksekliği 13 m olan 145 m2 alan üzerine kurulmuş taş bir binadır. Üzeri siyah bir örtü ile örtülüdür. Örtüsü her sene hac mevsiminde yenilenmektedir.

        Kâbe’nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı ismi vardır. Doğu köşesine "Hacer-i Esved" veya "Şarki", kuzey köşesine "Irakî", batı köşesine "Şâmî" ve güney köşesine de "Yemânî" denir.

        2- MESCİD-İ HARAM:

        "Mescid-i Haram", Mekke’de ortasında Kâbe’nin bulunduğu büyük bir mabettir. Buna "Harem-i Şerif" de denir. Mescid-i Haram, Hz. Peygamber döneminde, Kâbe’nin etrafındaki küçük bir alandan ibaret iken ilk olarak Hz. Ömer tarafından genişletilmiş ve etrafı bir duvarla çevrilmiştir. Daha sonraları Mescid-i Haram günümüze kadar pek çok defa genişletilmiştir.
   Bugün Mescid-i Haram, yüz binlerce insanın içinde ibadet edebileceği genişlikte bir alana sahiptir. Mescid-i Haram’ın içinde, Kâbe’den başka "Makam-ı İbrahim" ve "Zemzem" kuyusu bulunmaktadır.  

   1. SEVR DAĞI  –SEVR MAĞARASI-

Mekke’nin güneyinde, Harem-i Şerife yaklaşık 4 km. uzaklıkta, 500 m. yükseklikte bir dağdır. Sevgili Peygamberimiz (a.s) Mekke’den Medine’ye hicret ederlerken en yakın dostu  Hz. Ebubekir  ile beraber bu dağdaki bir mağarada üç gece kaldıktan sonra  Kızıl Deniz sahil yolunu kullanarak Medine’ye varmışlardır..Allah ( c.c.) mağarada kaldıkları süre zarfında hep onların yanında olmuş, ta diplerine kadar geldikleri halde, müşriklere onları göstermemiştir.. Bu durum Kuran-ı Kerim’de şöylece zikredilmiştir..“ Eğer siz o elçi’ye yardım etmezseniz, Allah ona yardım eder. Hani o kafirler, onu Mekke’den çıkardıkları zaman sadece iki kişiden biri iken, ikisi de mağarada bulundukları sırada arkadaşına: “ üzülme, çünkü Allah bizim ile beraberdir, diyordu. Allah onun yüreğine sükunet ve kuvvet indirmişti ve onu sizin bilmediğiniz askerlerle desteklemişti..” ( tevbe : 40)Ziyaret esnasında, birçok  hacı ya da umrecimiz bu dağa çıkmayı arzulasa da, bizler ancak güneş’siz zamanlarda ve genç yaşta gidenlere, grup harici çıkmalarını tavsiye ediyoruz..    

   2.ARAFAT

 Mekke’nin güney doğusuna düşer. Şehir merkezine 20 km. uzaklıkta, 11 km² alanı kapsayan düz bir ovadır. Batı  tarafında Nemire mescidi, doğusunda ise; Rahmet tepesi bulunmaktadır. Günahların tamamen affolunduğu yeryüzündeki tek mekan burasıdır. İbrahim (a.s.) burada haccın nasıl yapılacağını,  Cebrail (a.s) dan öğrenmiştir. Cennetten indikten  yaklaşık 300 yıl   sonra; Adem (a.s) Havva annemizle burada buluşmuş, “ hac ARAFAT’tır..” hadisinde beyan edilen mekan burası olmuştur. Burada beklemek; Haccın en önemli farzlarından birisidir. Hac mevsiminde  ( zilhicce’nin 9. günü ) buraya gelinir, akşam ezanına -güneş batıncaya- kadar durulur, günahlardan arındıktan, şeytan kudurtulduktan sonra, annelerimizden doğduğumuz gün kadar temiz olarak Müzdelife’ ye doğru hareket edilir.

 3.MÜZDELİFE

 Arafat ile Mina arasındaki 12 km²lik alana Müzdelife denmektedir. Arafat’tan ayrılan hacıların ilk uğradığı mekan burasıdır. Akşam ve yatsı namazları burada birleştirilerek cem’i tehir usulü ile eda edilir. Sabah namazına kadar geceyi ibadet, dua – yakarış ve istirahat ile geçiren hacılar, sabah namazını müteakip Müzdelife vakfesini de eda ettikten sonra  topladıkları taşlarla Mina’ya doğru hareket ederler..

 4.MİNA

Bayramın birinci günü Müzdelife’den ayrılan hacılar,  Mina’ya gelerek vacip olan şeytan taşlama eylemini gerçekleştirirler ve akabinde  seçtikleri hac nev’ine göre ya hemen ya da “ kurban kesildi ”  haberini aldıktan sonra, tıraş olarak ihramlarından çıkarlar.. Küçük – orta – büyük şeytan’lar  buradadır.  Bayramın ikinci ve üçüncü günleri de buraya gelinerek taşlama eylemi gerçekleştirilir.  Geceleri bu mekanda konaklamak sünnettir.. Burada izdihama sebep olacak bütün fiil ve hareketlerden kaçınılması elzemdir..  Şeytana pas vermeden buraları terk edebilene ne mutlu !..  

    5.AKABE ( BİAT YERİ )

 Mina sınırları içinde kalan bu mekan, Sevgili Efendimiz’e ( a.s ) nübüvvet gönderildikten sonra, - hicretten önce - Medineli müslümanlarla iki kere gizlice buluşup anlaşma yaptığı( biat/söz aldığı) yerdir. Burada yapılan anlaşmalar neticesinde gönül rahatlığı ile Medine’ye hicret edilebilmiş ve dünya tarihine damgasını vuran “ümmet kardeşliği” sistemi böylece başlamıştır. Buraya gelip ilk anlaşmayı yapanlar ve onların aileleri “ ensar” namıyla anılmaya başlamışlar ve bu durum onların şimdiki torunları olan Medineliler için de etkisini sürdüren bir onur ve asalet payesi olmuştur..

10- HUDEYBİYE

  Hicretten sonra başta sevgili Peygamberimiz (a.s) olmak üzere Ensar ve Muhacirler Kabe’ye varıp yüz sürmek, Allah’a olan yakınlıklarını bir daha yenilemek için Mekke’ye gitmeyi arzu ettiler. Ancak müşrikler memleketlerinden kovdukları müslümanların Mekke’ye ziyaret için bile olsa girmelerine asla müsaade etmeyerek bu duruma şiddetle karşı çıktılar. Gayeleri Müslümanlara müsaade ederek insanların önünde küçük düşmemekti. 13 Mart 628 tarihinde Medine’den yola çıkan müslümanlar Hudeybiye’ye gelince bir işaret olarak yüce Peygamberimizin (a.s) devesi yere çöktü ve ne yapıldıysa hareket etmedi.   Müşrikler müslümanları Mekke’ye sokmamakta kararlı idiler. Peygamber Efendimiz de (a.s) dönmemekte kararlı idi. Sonunda Hudeybiye Anlaşması olarak bilinen anlaşma imza edildi. Buna göre;

   1-Müslümanlarla müşrikler on yıl süreyle savaşmayacaklar, birbirlerine saldırmayacaklardı

  2- Müslümanlar bu yıl Kabe’yi ziyaretten vazgeçerek geri dönecekler, ancak gelecek yıl umre yapacaklar, müşriklerin boşaltacağı Mekke’de üç gün kalacaklar ve yanlarında yolcu kılıçlarından başka silah taşımayacaklardı

  3- Mekke’den birisi müslüman olarak Medine’ye sığındığı zaman iade edilecek; fakat Medine’den Mekke’ye sığınanlar iade edilmeyecekti

  4- Arap kabileleri istedikleri tarafla anlaşma yapmakta serbest olacaklardı. Hudeybiye anlaşmasının bütün şartları görünüşte müslümanların aleyhine idi. Bu nedenle müslümanlar büyük bir hayal kırıklığına uğradılar.    Yenilgi gibi algılanan bu anlaşma neticesinde Allah Mekke’nin ve Hayber’in fethedileceği müjdesini Fetih suresi ile bildirdi. Anlaşma akabinde yaşanan iki yıl içinde 19 yılda ulaşılan müslüman sayısının iki misline varıldı. Anlaşma gereği müşriklere iade edilen Ebu Cendel ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği hadiseler üzerine iki yıl sonunda müşrikler kendileri gelerek anlaşmanın fesih edilmesini istediler. Bu anlaşma  Uhut’ta, Bedir’de, Hendek’te yok edilmeye çalışılan Medine İslam Devleti’nin müşrikler tarafından ilk defa resmi olarak tanınması manasına da geliyordu ve müslümanlar için aslında büyük bir başarıydı.                                                                                                                         Buraya ekstradan yapılacak düşük maliyetli ziyaret esnasında ihrama girilerek yeni bir nafile umre yapılabilir. Burada çiğ olarak içilecek deve sütünün bünyeye zararı tespit edilmemiştir.

11- CİDDE

 Ülkenin ana giriş kapısı olan bu şehir, sahil şehri olma özelliği ile klasik bir görüntü arz etse de deniz içindeki camisi, Hz.Havva annemizin kabrinin bulunması, kısas yapılan camii ve çok büyük ticaret merkezlerinin varlığı ile görülmeye değer bir konuma sahiptir.   Günübirlik yapılabilecek düşük maliyetli ekstra bir gezi ile hem hoş bir gün geçirmiş hem de Hz.Havva annemizin kabri başında dua edip onun aziz ruhuna bir fatiha bağışlamış oluruz.

Medine!de Ziyaret Edilecek Yerler, Medine Ziyaret Yerleri


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Medine!de Ziyaret Edilecek Yerler, Medine Ziyaret Yerleri

MESCİDİ CUMA:

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in  Medine'ye gelirken  durduğu Rânunâ denilen yerde, öğle namazı vakti gelmişti. Burada yanında bulunanlarla birlikte Cuma namazı kıldı ve hutbe okudu. Peygamberimizin ilk defa kıldığı Cuma namazı budur. İlk okuduğu hutbe de burada okuduğu hutbedir. Şimdi bu yerde "Mesci-i Cuma" adıyla büyük bir cami bulunmaktadır.

MESCİD-İ KIBLETEYN;

İslam’ın ilk yıllarında namazlar, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya doğru kılınıyordu. Peygamber Efendimiz Kıble’nin Kâbe olmasını, yani namazların Kâbe’ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah’tan gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra, Şaban ayının 15. günü (Berat Kandilinde) Hz. Peygamber'e, inen âyet-i kerimeden sonra, Hz. Peygamber, namazı bozmadan hemen Kâbe istikametine döndü, cemaat de saflarıyla birlikte döndüler. Böylece Kudüs’e doğru başlanan namazın son iki rekatı Kâbe’ye yönelerek tamamlandı. İşte bu bakımdan bu mescide Mescid-i Kıbleteyn (İki Kıbleli Mescid) denirBu mescidin yerinde şimdi büyük bir cami yapılmıştır. Bu camii ziyaret edilerek iki veya dört rekat Tahiyyet'ül-Mescid namazı kılınması ve dua edilmesi güzel olur.

.  KUBA MESCİDİ :

Peygamberimiz Hz. Muhammed, Mekke’den Medine’ye hicret ederken, Medine’ye 5 km. mesafede bulunan Kuba’da 14 gün kalmıştı. Bu süre içinde Peygamberimiz orada bir mescid inşa etti ve burada namaz kıldı. İslâm âleminde cemaatle namaz kılınmak için yapılan ilk mescid budur.Kuba Mescidini ziyaret etmek ve burada iki veya dört rekat namaz kılmak müstehaptır. Bu mescidin ziyareti ile ilgili olarak Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Kim evinde güzelce temizlenip abdest aldıktan sonra, başka maksatla değil de sadece namaz kılmak için Kuba Mescidine giderse umre sevabı alır."Hz. Peygamber sağlığında, Cumartesi günleri Kuba Mescidini ziyaret eder ve burada namaz kılardı.

UHUD ŞEHİTLİĞİ:
Uhud, Medine’nin 5 km. kadar kuzeyinde bir dağın adıdır. Hicretin üçüncü yılında (M.625) İslam'ın yayılması sırasında hayatını kaybeden Peygamberimizin amcası ve şehidlerin efendisi Hz.Hamza ve 70 sahabenin kabirleri burada bulunmaktadır. Hz.Peygamber, her yıl Uhud şehitlerini ziyaret eder ve onlara dua ederdiUhud şehitlerini ziyaret etmek de müstehaptır. Uhud şehitleri de ziyaret edilirken selâm verilir ve dua edilir. Arzu edenler Dua kitabındaki "Mezarlık ziyaretinde okunacak selam ve duayı " okuyabilirler

MESCİD-İ SEB'A:
Hendek savaşının cereyan ettiği bu yere birbirlerine yakın küçük yedi mescid yapılmıştır.

MESCİD-İ NEBEVİ’NİN FAZİLETİ

Hz. Peygamber (s.a.v.) in Medine’ye hicretinden hemen sonraashab›yla birlikte inşa ettiği ve Mescid-i Nebevî yahut Mescid-i Resül diye an›lan Medine Mescidi, Mescid-i Haram veMescid-i Aksa’dan sonra yer yüzündeki en faziletli mescittir.Resülüllah’›n kabr-i şerifi de Mescid’in doğu yönünde bulunanhücrede yer almaktad›r. Mescid’in genişletilmesi sebebi ile günümüzdebu hücre mescidin içinde kalm›şt›r. Hz. Ebubekir ileHz. Ömer’in kabirleri de ayn› yerdedir.Resülüllah Efendimiz,“Mescid-i Haram, benim şu mecidim (Mescid-i Nebi) ve Mecid-i Aksa’dan başka hiç bir mescid için (namaz k›lmak, ibadet etmek maksadi ile) yolculuk yapmak uygun olmaz” anlamındaki hadisi şerifi ile, Mecscid-i Nebi’yi ziyaretin ve orada ibadetetmenin faziletini ifade buyurmuştur. Yine,“Benim şu mescidimde k›l›nan bir vakit namaz, Mescid-i Haramd›ş›ndaki diğer mescitlerde kılınacak bin vakit namaza denktir” anlamındaki hadisi ile de bu mescid-i şerifin faziletinidile getirmiştir.



PEYGAMBERİMİZİN KABRİNİ ZİYARETİN HÜKMÜ

Peygamberimizin kabrini ziyaret etmek menduptur. Şu hadisişeriflerde kabrinin ziyaret edilmesi tavsiye ve teşvik edilmiştir:“Kim kabrimi ziyaret ederse ona şefaatim vacip olur”“Kim hac yapar da ölümümden sonra kabrimi ziyaret ederse,beni hayat›mda ziyaret etmiş gibi olur.”Bu hadisi şerifler ve benzerlerinden hareketle her devirdeİslâm bilginleri Resülüllah’›n kabr-i şerifini ziyaret etmenin enfaziletli menduplardan biri olduğunu ifade etmişler, hatta Hanefi bilginlerinden bazıları gücü yerinde olanlar için, bu ziyaretinvacip derecesine yaklaşan bir sünnet olduğunu söylemişlerdir.

MESCİD-İ NEBEVİ’Yİ VE PEYGAMBERİMİZİNKABRİNİ ZİYARETİN ÂDÂBI

Resülüllah Efendimiz,“Bir kimse bana selam verince Allah bana ruhumu iade eder,ben de o kimsenin selamını alır, ona karşılık veririm” buyurmuştur.Peygamber Efendimizi ziyaret etmeğe niyet eden kimse,mescidini ziyaret etmeğe niyet eder ve bu ziyaret ile Allah’ın rı-zasını kazanmayı amaçlar.Yolculuğu s›ras›nda her zamankindendaha çok salat-ü selam getirir. Medine’ye yaklaşıp Mescid-i Nebiyive civarını görünce salat-ü selam› daha da arttırır ve“Ey Allah’ım! Bu, Peygamber’inin haremidir. Onu benimhakk›mda cehennem ateşinden, azaptan ve kötü hesaptan korunmavesilesi kıl” diye dua eder. Mümkünse Medine’ye girdiğindegusleder veya abdest alır. Temiz elbiseler giyinir, güzel koku sürünür,Mescide ulaştığında,“Allah’›n adıyla ve Resülullah’›n dini üzere (bu ziyareti yap›-yorum) Ey Rabbim, (gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içindegirmemi sağla. Ç›kacağ›m yerden de beni doğruluk ve esenlikiçinde çıkar. Kat›ndan bana yardımcı bir kuvvet ver” Ey Allah’›m! Peygamber’in Muhammed’e ve onun aile fertlerine salâtve selam et. Günahlarımı bağışla, rahmet ve ihsanının kapıları-nı bana aç” diye dua eder. Sağ adımını atarak tevazu ve saygı ileiçeriye girer. Kerahet vakti değilse iki rekat tahiyyetül mescid namazıkılar. Bu namazı mümkünse, Hz.Peygamberin kabrinin bulunduğuhücre ile minberinin arasında bulunan ve “Ravza-i Mutahhare”diye anılan yerde, değilse mescidin uygun bir yerindekılar. Resülullah (s.a.v.)“Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir,minberim de (Kevser) Havuzumun üzerindedir”buyurmuştur.Tahiyyetülmescid namazını kıldıktan sonra, bu nimete ulaştı-ğı için şükür secdesi yapar veya iki rekat şükür namazı kılar,sonra kabr-i şerife doğru ilerler,Peygamber Efendimiz’in mübarekbaşı hizasına gelince iki metre kadar mesafede yüzü kabre,sırtı kıbleye dönük olarak durur. Resülüllah’ın kendisini gördüğü,söylediklerini işittiği, kendisine muka’belede bulunacağ› bilincive duasının kabul edileceği inancı ile şöyle selam verir ve

Cuma Mescidi
Mus’ab bin Umeyr ve Es’ad bin Zürâra Radıyallahu anhume Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) in Medine’ye hicretinden önce Medinede ki Müslümanlarla beraber Cuma namazını kılarlardı. . Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) hicretin ilk günlerinde Kuba mescidini inşa ettikten sonra Medine-i Münevvere ye hareket ettiğinde Beni Sâlim kabilesinin içinden geçerken kabile halkı Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)i bırakmadılar. İkramda bulundular. Bu arada Cuma günü öğle namazı vakti girdi. Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) burada ilk Cuma namazını kıldırdı. Bundan dolayı buraya Cuma mescidi dendi.Bu mescide “Âtike” veya Beni Sâlim kabilesi içerisinde olduğu için “Beni Sâlim” mescidi de denir. Ayrıca mescidi “vadi” de denir çünkü bu mescid “Ranuna vadisi”nin içerisindedir Bu mescid 1990 lı yıllarda yeniden yapıldı. Türk mimarisini andıran yapısıyla arzı endam eden bu mescid kuba mescinin bir km.kuzeyine düşmektedir. Mimarı Mahmut Kirazoğlu dur.

Ebî Zer Mescidi

Mescid-i Nebevînin 900 m. Kuzeyine düşen bu mescide Ebu Zer mescidi dendiği gibi secde mescidi de denir. Abdurrahman bin Avf diyor ki Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bu noktada kıbleye yöneldi ve secdeye kapandı secdeyi çok uzattı. Kalkınca ya rasullellah secdenizi çok uzatınca korktum Allah ruhunuzu aldı zannettim dedim. Oda bana Cibril geldi ve şu müjdeyi verdi. “Allah c.c. sana kim salat ederse ben de ona salat ederim, kim selam verirse ben de ona selam veririm” buyuruyor deyince ben de Allaha şükür secdesi yaptım. buyurdular. Bu mescide şükür mescidi de denir.

İcâbe Mescid

Sahihi Müslimde rivayet edilen bir hadisi şerifte Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyuruyorlar: “rabbime üç duada bulundum bunlardan ikisini kabul etti birini etmedi. Rabbimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini istedim kabul etti. Yine rabbimden ümmetimi tufanla helak etmemesini istedim bunu da kabul etti. Birde ümmetimi kendi içinde bölmemesini, bir birine düşürmemesini istedim bunu kabul etmedi.” Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bu duayı bu mescidin bulunduğu yerde yapmıştır bundan dolayı bu mescide duanın kabul olması manasına icabe mescidi denmiştir. Ayrıca bu mescid beni muaviye kabilesinin içinde olduğu için Benî Muaviye mescidi de denmiştir. Ancak bu gün icabe mescidi diye anılmaktır.Bu mescid bu gün şarii sittin denilen cadde üzerinde bulunmaktadır. Binası yenilenerek genişletilmiştir. Mesahası takriben 1000m² dir.

Bir İşte Başarılı Olmak İçin Okunan Dua, Başarı Duası


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


رَبَّنَا آتِنَامِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَ هَيِّءْلَناَمِنْ امْرِناَرَشَداً

OKUNUŞU;“Rabbenâ âtinâ min ledünke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ raşeden.”

ANLAMI:”Rabbimiz! Katından bize rahmet ver ve işimizi kolaylaştır,bizi rüşde (başarıya) eriştir.”

Merkez Bankası Hangi Devletin? Merkez Bankası Kime Ait?


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın kuruluşundaki Yahudi oyunları


İngilizler MB'ye Ortaklar mı?


İki hafta önce Skyturk TV'de ilginç bir program yaptım. Konuğum uluslar arası finans danışmanı Mete Akıncı’ydı. Akıncı programda birbirinden ilginç o kadar çok bilgi verdi ki izleyiciler gibi bende şoka girdim.
...

Yayın sırasında mail box’ım çöktü, reji gelen telefonlardan kilitlendi. Program bir kez daha yayınlandı.

Akıncı’ya göre Suriye’den sonraki durak Yemen olacaktı. Ama asıl sırada Arabistan vardı. Çünkü Fahd’ın Batı’daki bankalarda çok yüklü miktarda parası vardı ve bu para iflasın
eşiğindeki Amerika’nın ağzının suyunu akıtıyordu. Sıra ona da gelecekti.

Akıncı “Arap Baharının” nedenlerini ise bambaşka bir açıdan değerlendiriyordu.

Amerika ve Avrupa’nın derinden yaşadığı ekonomik kriz dolayısıyla isyanlar ‘çıkartılıyordu.’ Daha doğrusu ABD ve Avrupa krizden de öte resmen iflasın eşiğine gelmişlerdi. Bunun için yapılacak en iyi şey yeni hazinelere açılmaktı. İşte Mete Akıncı tam bu noktada ‘dünyanın sahibi’ iki aileden söz etti. Rockefeller ve Rothschild’ler…
Rothschild ailesinden bir temsilcinin, geçtiğimiz yılın son aylarında Tunus’u ziyaret ettiğini ve Zeynel Abidin Bin Ali’den Tunus Merkez Bankasının % 15’ini istediğini söyledi. Bin Ali itiraz edememişti. Sir Eveleyn De Rothschild aynı talebi Mısır’ın lideri Hüsnü
Mübarek’e de götürmüştü. “Merkez Bankası’nın % 15’ini bana devrediyorsun!”

Mübarek itiraz edecek gibi olmuştu. Ama başına gelenleri görüyoruz.

Yayının ertesi günü bu anlatılanlar bilim-kurgu bir film gibi gözümde canlanırken asıl beni sarsan Akıncı’nın bir başka iddiası oldu.

“Türkiye Merkez Bankası’nın da % 15’i İngilizlere aittir.”

Bu yüzde on beş oranını duyunca aklıma şu soru takılıverdi.

Yoksa biz de “arap baharı”nı yıllar önce mi yaşadık?

O halde buyurun…1928 ve 29 daki dünya ekonomik krizi ve bize dayatılan Osmanlı’nın borç sarmalının gölgesinde kurulan Merkez Bankamızın hikayesine…

***

Son Kuruşuna Kadar Osmanlı’nın Borçlarını Ödüyoruz…Peki Ama Niye?

Sorulması gereken soru şudur.

Osmanlı’nın A’dan Z’ye tüm mirasını reddederken neden borçlarını üstlendik?


Şimdi düşünelim. Hem 7 düvele karşı savaş kazandınız. Hem de yıktığınız devletin tüm borçlarını üstleniyorsunuz. Üstelik Misak-ı Milli olarak ilan ettiğiniz en kıymetli topraklar olan Musul ve Kerkük’ü İngilizlere bırakıyorsunuz…

Sormadan edemiyor insan…Peki niye?
Önce Osmanlı’dan
devraldığımız borç sarmalına bir göz atalım.

24 Temmuz 1923 de imzalanan Lozan anlaşmasına göre Osmanlı’nın borçları tasfiye edilmesine karar verildi. Lozan’da alınan karar, 1928 de imzalanan Paris anlaşmasıyla ödeme planına bağlandı. (Ama dikkat edin…Dünya tam da tarihin en büyük ekonomik krizinin eşiğindeyken…)

Borçtan, imparatorluğun bakiyesi 14 ülke daha sorumlu tutuldu. Arnavutluk, İtalya, Filistin , Bulgaristan, Irak, Lübnan, Yunanistan, Yugoslavya gibi Osmanlı imparatorluğundan doğmuş ülkelerde bu borçtan sorumluydular.
Aklınız karışmasın…

1912 den önceki borçların % 62 si, 1912 den sonraki borçların ise %75 i Türkiye Cumhuriyet’ine ait sayıldı. Yani borçların ¾’ünden fazlası bizim sayıldı. Kalan ¼ lük bölüm ise 14 ülke arasında pay edildi.

Bu ülkelerin çoğu bu borcu ödemedi. Sadece İtalya ve birkaç Arap ülkesi paylarına düşen küçük miktardaki borcu kapattılar. Yunanistan, Arnavutluk, Yugoslavya, Arabistan, Yemen ise tek kuruş ödemediler. Biz ise son kuruşuna kadar ödedik…

Peki borçların tasfiyesi nasıl yapıldı?
Osmanlı imparatorluğunun kaybedilen topraklarının, Türkiye’ye düşen toplam borçtan indirilmesi esas alındı. Yani Türkiye’nin sınırları dışında kalmış imparatorluk topraklarının “değer”i borçtan düşülecekti. İyi de nasıl?

Toprak değeri nasıl ölçülecekti? O zamanki adı Cemiyet-i Akvam olan Milletler Cemiyeti bu durumun çözümü için bir hukuk profesörü hakem belirledi.

İsviçreli bir Yahudi olan olan Eugene Borel ! Borel, sınırlarımız dışında bıraktığımız toprakların ‘emlak değer’inin baz alınması gerektiğini savunuyordu. Ama toprağın salt emlak değeriyle ele almak bizim için intihar demekti. Örneğin altında petrol kaynadığı anlaşılmış olan Musul’la, Bulgaristan’daki ıssız bir dağ köyü aynı sayılacaktı.

Türkiye’nin Osmanlı’dan devraldığı borç sarmalını ayrıntılarıyla inceleyen hesap uzmanı
Hüseyin Perviz Pur bakın bu duruma nasıl itiraz ediyor. Kanımızca; Türk Maliyesi ve yetkililerin verimli, verimsizliğin borç ödemede kıstas alınmasında önceki kararlarından vazgeçerek doğrudan alınan vergi gelirine dönmesi hatalı bir davranış olmuştu. Bugün verimsiz arazi gelecekte verimli olabilir, ayrıca petrol gelirleri de arazi gelirine dahil edilebilirdi. Hata burada yapılmıştı.

Osmanlı’nın işgal edilen topraklarının bedeli yer altı ve yer üstü değerleri ile
borç ödemede kullanılmalı idi.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkiye’nin BorçPrangası / Hüseyin Perviz Pur

Bu tuhaflık dönemin meclisinde de gündeme geldi. Denizli milletvekili Mazhar Müfit Bey bu tuhaf takası eleştirdi.

“Maalesef ben meseleyi o kadar pembe görmüyorum. Tamamen Osmanlı imparatorluğuna ait olan ve cümlemizin malumu vechile müvellidi servet olmak üzere değil, zevk-i safaya, safahata saif edilmiş olan bu milyonlara varan borcun ne suretle ödeyeceğimize dair elimize gelen bu sözleşme ve ekleri çok ağırdır.

Acaba bize miras olarak, yüksek binaları, varidatı hayvanatı, vs. ile bir çiftlik mi kaldı? Yanmış yıkılmış,işçileri boğazlanmış, hatta toprağı zapt edilmiş, varisleri kovulmuş böyle bir vaziyet hadis olmuştu.


Biz canımızı feda edelim, kanımızı akıtalım, o yerleri karış karış alalım fazla olarak tahrip edilen bu yerler için mağlup tarafından Avrupa’nın diğer galipleri olduğu gibi “10” para bile verilmesin, sonra sen gel imparatorluğun yüzlerce milyon borcunu ver…

Bana tamirat için on para vermediniz ki benden almak istiyorsunuz. Avrupa’da böyle mi olur? Fransa borçlarını vermek için Almanya’dan tamirat parasını alayım da vereyim. Aynı
teraneyi İngiltere’de Amerika’ya söylüyor. Bize gelince anlaşılıyor ki Garp(Batı) sermayedarları, sen elem içinde çalış, bütün mahsulünü ben zevk-ü sefa içinde yiyeceğim diyor.

Mazhar Müfit Bey isyanında haklıydı.

Kazandığımız bir savaş sonrasında bu kadar çok taviz verilir miydi? Ya da soruyu tersten soralım. Osmanlı’nın borçlarını genç cumhuriyetin omzuna kim yıktı? Ve daha da yakıcı soru… Musul’u ve Kerkük’ü bırakmamızı kimler istedi?
Neyse…

(Unutumadan belirteyim. Türkiye Osmanlı borçlarının son taksitini 1954 yılında kapattı. Hem de tüm faizleriyle… )

Dönelim Merkez Bankasına…
Güçlü bir Maliye’nin kurulabilmesi için para politikalarının düzenlenmesi gerekiyordu. Bunun önünde de iki büyük engel vardı. Birincisi Osmanlı’dan devralınan borçlar, ikincisi bir merkez bankasının olmayışı. Birincisi halledilmişti. En azından ödeme planına bağlanmıştı. Ama merkez bankasının olmayışı ciddi sorundu. Halen devletin tüm parası ve işlemler Osmanlı Bankası üzerinden yürütülüyordu.

İsmet Paşa’nın hükümet programında dile getirdiği “Devlet Bankasına ait kanun taslaklarını bu sene Büyük meclise takdim edeceğiz. Bir seneye kadar bir zaman zarfında da Cumhuriyet Bankası’nın küşadının çıkacağını ümit ediyorum.” şeklindeki sözleri Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının kuruluşunun ilk ve en önemli sinyali oldu.


Aslında Lozan’a göre banknot ihraç etme yetkisine sahip Osmanlı Bankasının 1924 yılında sözleşmesi sona erecekti. Ancak Osmanlı Bankasını bir devlet bankasına dönüştürme çabalarının sonuçsuz kalmasıyla sözleşmenin yeniden uzatılması gerekliliği doğdu. Hükümetin bazı isteklerini de yerine getirme karşılığında Osmanlı Bankasının sözleşmesi uzatıldı.

Bununla beraber merkez bankasının kuruluşunda öncü rolü oynamak üzere bir yarışta başlamıştı. Ziraat Bankası ve İş Bankası Merkez bankasının kuruluş sürecinde etkin rol almak üzere birbirleriyle yarış halindeydiler.

Ama bu iki milli bankamıza banknot ihraç etme yetkisi verilmedi.

Yeni ve bağımsız bir banka kurulacaktı. 1928 yılında Türkiye’ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası İdare Meclisi Üyesi Dr. G. Vissering, özerk merkez bankası için bir rapor
hazırladı. Onu İtalyan Uzman Kont Volpi izledi. Lozan Üniversitesinden Prof.
Leon Morf’un desteğiyle Merkez Bankası yasa tasarısı hazırlandı. Tasarı, TBMM’de
11 Haziran 1930 tarihinde kabul edildi.

Artık bizim de bir Merkez Bankamız vardı. Ama durun…Peki ya hisseler kime aitti? Öyle ya…Yüzde yüz türk hissedarların oluşturduğu Ziraat ve İş Bankası tercih edilmediğine göre…

Bankanın hisseleri (A), (B), (C) ve (D) sınıflarına ayrıldı. A sınıfı hisseler Hazineye ait olacaktı. B sınıfı hisseler milli bankalara, C sınıfı hisseler yabancı bankalar ile imtiyazlı şirketlere, D sınıfı hisseler ise Türk ticaret kuruluşlarıyla Türk uyruklu gerçek ve tüzel kişilere ayrılmıştı.


Kuruluşunda özerkliği korumak için sadece % 15 i hazinenin elinde tutuluyordu. Kalan hisseler dağıtılmıştı.

İşte dağıtılan bu hisselerin bir kısmı da İngiliz Bankaları ve yatırımcılarınındı. Daha doğrusu İngiliz tefeci ve bankerlerin. Başka ülkelerde vardı hissedar olan. Fransız , İtalyan, vs. Bugün ise Merkez Bankamızın % 54.73’ü hazineye ait.

Kalan 45.27 lük hisse ise milli bankalar, diğer bankalar ve şahıslara dağılmış durumda.

Diğer Bankaların içerisinde yabancı bankalarda var. İngiliz ve İtalyan Bankaları ilk sırada. Şahıslar kimler diye araştırdım. Şahıs olarak en büyük hissedar Ankaralı bir Yahudi vatandaşımız çıktı.

***

Evet işte böyle…

Yine Küresel bir soygun var…Yine ona bağlı bir küresel ekonomik kriz var…Ve yine iki ailenin güdümündeki emperyalizm Ortadoğu ülkelerinin başına çöküyor.

Ve yine Merkez Bankasından talep edilen oran değişmiyor. % 15!

Tıpkı 1929 da yaşadığımız gibi…


GÜRKAN HACIR / AKŞAM 28 Ağustos 2011

Grip ve Nezle Arasındaki Fark


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


İşte, grip ve soğuk algınlığı arasında ki farklar ve tedavileri ;


Soğuk algınlığı diğer ismi ile nezle, sıklıkla kış aylarında görülür. Birden fazla virüs bu hastalığa neden olabilir. Genelde, şeffaf burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, öksürük ve vücut kırıklığı ile başlar. Yaklaşık 1 hafta kadar sürer. Çok ender olarak ateş görülebilir. Titreme, boğaz ağrısı görülmez. Uzmanlar nezlenin 2 hafta kadar sürdüğü durumlarda hekime başvurmanın gereğini söylemektedir. Normal nezlede bol sıvı gıdalar almak, C vitamini takviyesi yapmak nezlenin geçmesi için yeterlidir.


Grip, İnfluenza isimli bakterilerin çeşitli türleri ile oluşan enfeksiyondur. O kadar çok grip virüsü vardır ki, bu nedenle dünyada kontrol altına alınamamaktadır. Her sene Dünya Sağlık örgütü tarafından 3 en fazla görülen virüs belirlenerek aşısı yapılır. Aşı vurulduğunuz halde grip olmanızın sebebi de budur. Grip virüsü sayesinde ateşiniz yaklaşık 39-40 derece sınırına çıkabilir. Eklem ve kaslarda ağrı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, kusma, mide bulantısı başlıca belirtileridir. Soğuk algınlığı yanında ciddi seyreden bir rahatsızlıktır. Dünyada her yıl grip salgınları olmakta ve pek çok insan hayatını kaybetmektedir.


Grip en çok yaşlı, diyabet hastası, kronik kalp hastalığı, astımı olan kişilerde tehlikelidir. Bu nedenle bu grup hastalara aşılanma önerilir. Çünkü, grip zatürre, orta kulak iltihabı, sinüzit yapabilir. Bu şekilde hızlanan ve ilerleyen grip virüsü ölüme bile neden olabilmektedir. Grip tedavisinde hekime gözükmek en önemli şeydir. Hekim tavsiyesine göre ateş düşürücü ve rahatlatıcı ilaçlar kullanılabilir.

Soğuk Hava Zararlı mı? Soğuk Hava Zararları Neler?


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


İşte, soğuk havanın zararları ;



Kış aylarının gelmesi ile yakılan odun, kömür kokuları, egzoz gazları soğuk hava ile birleşerek çok daha tehlikeli bir hal alır. Nezle, grip, farenjit, sigara, soğuk hava, hava kirliliği, kokular, stres astımın hızla başlamasına neden olurken astım hastalarında da ciddi sorunlar yaratıyor. Alerjik bir vücut yapınız varsa, soğuk hava ile birlikte astım atakları geçirilebilir. Alerjik bir bünyesi olan kişilerde zatürre, bronşit, sinüzit, bronşit çok daha fazla görülebilir. Çünkü, soğuk hava solunum yollarının kurumasına ve daralmasına neden olur. Bunun sonucunda burundan nefes almak zorlaşır ve ağızdan nefes alınmaya başlanır. Soğuk hava nedeni ile mikroplar çok daha kolay solunum yoluna yerleşirler.


Soğuk hava yanında oluşan kirli hava, alerjik göz hastalıkları, saman nezlesi, astım hastalıklarını geliştirir. Havanın içinde kirliliğe neden olan kimyasallar solunum yoluna yerleşerek rahatsızlıkları başlatır. Bunun yanı sıra burun ve akciğer hücrelerini uyararak alerjik tepkiler verilmesini sağlar. Alerjinin tetiklenmesi ile, burun akıntısı, tıkanıklık, gözlerde kaşınma ve sulanma, öksürük sıklıkla görülmeye başlar. Alerjik astım hastalığı olanlar kirli hava ile astım atağı geçirebilirler.


Uzmanlar, alerjik bünyeye sahip olan kişilerin hava kirliliği olan ortamlardan uzak kalmalarını, kalabalık ve kapalı olan alanlarda uzun vakit geçirmemelerini öneriyor. Sigara dumanından korunmak ve soğuk havada dışarıya çıkarken ağız, burun yani solunum yollarının kapatılması gerektiğini söylüyor. Özellikle alerjik bir bünyeniz veya astım hastalığınız varsa soğuk hava ve hava kirliliğinden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

Demet Akalın Kızının Odası, Hira'nın Odası Resimleri


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Hira için yaptığı hazırlıkların fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından paylaşan Demet Akalın, takipçilerinden ve ünlü dostlarından da tam not aldı.





İstanbul Başakşehir Konut Fiyatları 2014


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Konut fiyatları 2013 olduğu gibi 2014 de de çok fazla artışı söz konusu.....

İstanbul’un planlı gelişen ilk ilçelerinden olan Başakşehir’de konutların metrekaresi son 10 yılda büyük artış gösterdi 2001’de 3+1 bir dairenin fiyatı 34 bin lira iken aynı daire şuanda 350 bin liradan alıcı buluyor.

Özellikle metro inşaatından sonra fiyatların tavan yaptığı bölgede 4+1 dairenin fiyatı 400 bin lira iken 800 bin lirayı gördü.
1990’lı yıllarda Kiptaş’ın toplu konut projesi inşa etmesinden sonra yatırımcıların talebinin arttığı bölgede, gecekondu tipi yapılaşmalar yerine planlı bir gelişim yaşanmasıyla konut metrekarelerinde de artışlar başladı. 2008’de 1200 lira olan metrekare fiyatı, 3 bin lirayı buldu.
99 depreminden sonra güvenli olması nedeniyle talebin arttığı bölgeye, Bakırköy, Esenler, Beylikdüzü ve Florya’dan yoğun bir göç yaşandı.

2013 ALES Sonucu Öğren


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


2013 ales sonuçları açıklanmıştır....

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 17 Kasım'da yapılan 2013-ALES Sonbahar Dönemi Sınavı'nın değerlendirme işlemleri tamamlandı.
Sınav sonuçları ÖSYM'nin "https://sonuc.osym.gov.tr" internet adresinden açıklandı.
Adaylar, sınav sonuçlarını belirtilen internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleriyle öğrenebilecek.


SINAV SONUCU İÇİN TIKLAYINIZ>>

Peygamberimizin Yatarken Okuduğu Dua, Yatarken Okunan Dualar


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Peygamberimizin Yatarken Okuduğu Dua, Yatarken Okunan Dualar

Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

"Uyku için yatağa yatarken evvelâ Fatiha, sonra İhlâs-ı şerîf okursan ölümden başka her şeyden emîn olursun." (25)


Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki: "Yatağına girdiğin zaman şöyle de:


"Allah'ın her biri noksansız ve tam bulunan kelimelerine O'nun gadabından, îkabından, kullarının şerrinden, şeytanların hücûmlarından ve benim yanıma gelmelerinden sığınırım." Böyle söylersen hiçbir şey sana zarar veremez ve zarar verilmemeğe lâyık olursun."(26)


Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- yine buyurmuşlardır ki: "Yatağına girdiğin zaman Kâfirûn Sûresini oku. Çünkü bu sûre, şirkten berâettir."

Tuvalete Girerken Okunan Dua


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Heladan çıkarken de girerken de insan sağlığı için ve şükür barındıran bu duaları unutmamak dileğiyle....

Enes bin Mâlik -radıyallahu anh-dan rivâyet olunduğuna göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- def'i hâcete girerlerken:

Arapça Okunuşu:"Allâhumme innî eûzu bike minel hubsi vel habâisi"

"Allah'ım pislikten ve pis şeylerden sana sığınırım,

Tuvaletten Çıkarken Okunan Dua


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Hergün herşeye şükretmemiz gerek.... Tuvalete girip ihtiyacı gidermek bile o kadar büyük birşey ki aslında... Düşünsenize onu çıkaramayanlar var. Sıkıntı içinde kıvrananlar içerdekilerin organlara baskı yapması sonucu kusmukla çıkaranlar....Herşeyimize sonsuz şükürler olsun....


Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır:

"Sizden biriniz helâdan çıkarken:

Arapça Okunuşu:"Elhamdülillâhillezî ezhebe annî mâ yü’zînî ve emseke aleyye mâ yenfeunî"

"Benden bana ezâ veren şeyi gideren ve bana yarayacak şeyi bende tutan Allah'a hamd olsun." desin.

Regaip Kandili Duası, Regaip Gecesi Okunan Dualar


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Regaip Kandili Duası, Regaip Gecesi Okunan Dualar


Recep ayının ilk cuma gecesi,yani perşembe'yi cuma'ya bağlayan gece Regâip kandili'dir. Bu mubarek vakitte ,geceyi ihya etmek için yapılacak diğer ibadetlerin yanında yetmiş kere şu salâvâtı söylemek çok sevaplıdır.

اَلَّهُمَّ صَلِِّ عَلَي مُحَمَّدٍ ا لنََّبِىِّ اْﻻُمَّى وَعَلَ اَلِهِ وَصَحْبِهِ وَ سَلِّمْ


OKUNUŞU:Allahümme  salli ala  Muhammedinin nebiyyil ümmiyyi ve ala alihi ve sahbihi sellim.

 ÂNLAMI: ''Allah'ım,ümmi peygamber olan Muhammed'e ,Onun âilesine ve ashabına salât ve selâm eyle.''



Sonra yine yetmiş kere;



 سُبُّوحٌ قُدُّوسٌ رَبُّ الْمَلآاءِكَةِ وَالرُّوحِ

 OKUNUŞU: ''Subbûhun, kuddûsün, rabbül melâiketi ve'r-rûh.

Bundan sonra yine yetmiş kere;

رَبَّناَ اغْفِرْوَارْحَمْ وتَجاَوَزْ عَمَّاتَعْلَمْ إِنَّكَ اَنْتَ اْﻻَٔعَزُّاْﻻٔكْرَمُ

Rabbena'ğfir ve'rham,ve tecâvez amme te'lem,inneke ente'l-eazzül-ekrem.''

ANLAMI:''Ey rabbim,affet,merhamet et,bilmekte olduğun günahlarımızı bağışla.Çünkü sen aziz ve kerimsin''

Doğuma Girecekler için Okunan Dua, Doğumu Kolaylaştıran Dua


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Doğuma girmeden önce tüm yakınlarımızdan dua isteriz bekleriz ve hatta hem heyecanla hemde o korkuyla dilimizden düşürmeyiz bildiğimiz tüm duaları...

Anne adayları; tıbbı kontrollarin yanında Doğumun kolay geşmesi için Allah'a dua etmelidir.Peygamberimiz (s.a.s.) kızı Hz fatıma (r.a) nın doğum sancısı başladığında ümmü Seleme ile Zeynep binti Cahş'a Fatıma'nın yanına gitmelerini ve Ayet'el-Kürsi'yi,A'raf süresinin elli dördüncü(54)  ayetini ve Muavvizeteyni(felak-nas sürelerini)okumalarını söylemiştir.

Ayet-el Kürsi:

بسم الله الرحمن الرحيم

اللّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ

Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur.63 Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir?64 O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.

A'raf-54

بسم الله الرحمن الرحيم

إِنَّ رَبَّكُمُ اللّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ أَلاَ لَهُ الْخَلْقُ وَالأَمْرُ تَبَارَكَ اللّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ

Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a10 kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir

Felak süresi;

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ-1مِن شَرِّ مَا خَلَقَ-2وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ-3وَمِن شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ-4

وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ-5


1,2,3,4,5.
De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

Nas Süresi;

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ-1مَلِكِ النَّاسِ-2إِلَهِ النَّاسِ-3مِن شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ-4الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ-5مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ-6

1,2,3,4,5,6.
De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlah’ına sığınırım.”

Peygamberimizin Nazar için Okuduğu Dualar, Nazar Duası


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Nazar haktır ve ölen insanların % 90 nın nazardan öldüğünü biliyor muydunuz... Gerçekten çok farklı birşey Allah herşeye olduğu gibi nazara karşı da dua vermiş ki kendimizi emniyete alalım diye.....

Nazar değmesıni önlemek,Yahut değdiği sanılan nazarın  tesirini gidermek için okunan ayetler ,dualar vardır.Bunlar şunlardır;Rasul-ü Ekrem Efendimiz,Kur’anın manasını içinde toplayan ,Fatiha suresininnazara iyi geleceğine işaret ettiği hadisinde şöyle buyurmuştur;

- Allah’ın kitabında göz değmesini önlemek için sekiz ayet vardır.Bir kimse bu sekiz ayeti evinde okursa o gün o evde bulunanlara insanın ve cinninin zararı dokunmaz .Yani nazar erişmez.O sekiz ayetin yedisi Fatiha suresi,Sekizinciside Ayete’l-Kürsi ‘dir.

Büyük velilerdenHasan Basri Hazretleri göz değmesine karşı (Kalem suresinin51-52 ‘inci ayetleri olan)Şu ayetleri okurdu.

وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ

إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ

OKUNUŞU:Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semîûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun).

Bunlardan başka Peygamber Efendimiz in Kur’anı Kerimin En son surelerini teşkil eden (ihlas,Felak,ve Nas) Surelerinide okuyup tavsiye buyurmuştur.Nazar için;Kalem suresi,51-52 İnci ayetler.Ayete’l-Kürsi ,İhlas.Felak ve Nas sureleri okunmalıdır.Yine bazı eserlerden öğrendiğimize göre Rasul-ü Ekrem efendimiz ,Torunları Hasan ve Hüseyine Nazar değmesin Diye şu duayı okuduğu rivayet olunur.

اَعُوذُ بِكَلِماَتِ اللهِ التَّآمّةُ مِنْ كُلِّ شَيْطَاَنِ وَ هآمَّةِ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّ

Sürekli Ağlayan Çocuklara Okunacak Dua


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Sürekli Ağlayan Çocuklara Okunacak Dua;

Geceleri sebepsiz ağlayan yeni doğmuş cocuklara,gece yatırılırken (beled suresi (90) okunmaya devam edilirse çocuk sebepsiz ağlamalardan inşallah kurtulur.

Bu sure temiz bir kağıda yazılıp kundağına iliştirilirse rahat uyuması umulur.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) torunları Hz. Hasan ve Hüseyin'e aşağıdaki duayı okuyup onların şeytandan ve bütün kötülüklerden korunmasını Allah'tan (c.c) istemiştir.



اَُعيِ ذُكَ بِكَلِماَتِ اللهِ التَّآمّةُ مِنْ كُلِّ شَيْطَاَنِ وَ هآمَّةِ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّ


“Üîzüke bi kelimâti’llahi-t-tâmmeti min külli şeytanin ve hâmmetin ve min külli aynin Lâmmetin.”


ANLAMI:"Allah sizi; şeytanların,zehirli mahlukların ve nazarı değen gözlerin şerrinden,eksiksiz kelamının yüzü suyu hürmetine korusun."

Vesvese Gelince Okunan Dua, Vesvese Duası


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


İnsana vesvese gelmeyen an mı var bu devirlerde.... Allah yardımcımız olsun....


وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُبِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطيِنِ وَا َعُوذ بِك رَبِّ اَنْ
 يَحْضُرُونَ



“Ve kul: Rabbi,eûzû bike min hemezâti’ş-şeyâtin.Ve eûzû bike rabbi en yahdurûn.” (mü’minun,23/97-98)

ANLAMI:"Deki:Ya Rabbi,Şeytanların vesveselerinden,onların yanımda bulunmalarından sana sığınırım!.

---------------------------------------------------

Ebu hureyre anlatıyor;
"Hazreti Peygamber'in ashabından bir kısmı,Ona sordular;
-Ya Rasulallah! Bazılarımızın aklından bir kısım vesveseler geçiyor,normalde bunu söylemenin günah olacağını düşünüyoruz.
Ne dersin bu duruma!?
Peygamberimiz:
-Gerçekten böyle bir korku duyuyormusunuz?diye sordu
-Evet denince;
-İşte bu (korku)imandan gelir (vesvese imanınıza zarar veremez)buyurdu.(Müslim)

Sağlık ve Afiyet Duası Okunuşu Anlamı


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Dua ederken bu dünya için sadece sağlık istemek gerek sanırım.... gerisi oluyor bir şekilde.....

İslamın korunmasını istediği beş esastan birisi de hayat ve sıhhattır.Onun için sağlığı korumak,ve gerekli tedavi yöntemlerine başvurmak dini bir görevdir.Peygamberimiz (s.a.s) bunu arkadaşlarına emrettiği gibi,kendiside günün imkanları içinde tedavi olmuştur.Bunun Yanında manevi tedaviye de  başvurmuş,Bunun için de dua ve ayetler okumuştur.

Peygamberimiz (s.a.s) sabah akşam şu duayı okuyarak Allah'tan sağlık,afiyet ve iyilik istemiştir;

ااَللهُمَّ اِنّيِ أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَ الْعاَفِيَةَ فِي الدُّنْياَ وَلاَخِرَةِ

OKUNUŞU:"Allâhumme innî es'elüke'l-afve ve'l âfiyete fi'd-dünyâ ve'l-âhırah."

ANLAMI:"Allah'ım! Senden dünya ve ahirette af,sağlık,sıhhat ve nimet istiyorum."(Ebu Davud,edep,110)

Ayrıca;Sahabeden Hz. enes (r.a) anlatıyor.Peygamberimiz (s.a.s) hastalıklara karşı şu duayı okurdu;

اَللهَمَّ اِنّيِ اَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُذَّامِ والْبَرَصِ وَالْجُنُونِ وَمِنْ سَّئِ الاَسْقاَمِ

OKUNUŞU;"Allâhümme innî e'ûzü bike mine'l-cüzzamı ve'l-barasi ve'l-cünûni ve seyyi'il-eskâm".

ANLAMI:"Allah'ım! Cüzzamdan,barastan delilikten ve hastalıkların kötüsünden sana sığınırım." (ebu davud,Salât,367)

Göz Ağrısına İyi Gelen Dua, Göz İçin Okunan Dua


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Her duanın daha etkili olması için 3 kere okunması daha faydalıdır....

اَللهُمُّ مَتَّعْنِي بِبَصَرِي وَاجْعَلهُ الْواَرِثَ مِنِّي وَاَرِنِي فِي الْعَدُوِّ ثأْرِي وَاَنْصُرْنِي عَلَي مَنْ ظَلَمَنِي


OKUNUŞU:

“Allahümme metti’nî bi basarî ,ve’c’alhü’l-vârise minnî,ve erinî fi’l-adüvvi se’rî,ve’nsurnî alâ men zalemenî.”

MANASI:

"Allah'ım,gözümden beni yararlandır ve ölünceye kadar onu sıhhat ve afiyette kıl.Düşmanıma karşı intikamımı bana göster ve bana zulmedene karşı da yardım ihsan eyle."

Üzüntüyü Gideren Dua, Sıkıntıyı Gideren Dua


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Üzüntü sıkıntı anında okuyabileceğimiz dualar;
Ayetel kursi
Fatiha
Felak ve nas
Peygamberimiz içi sıkıldığında da elem neşrak duasını okurmuş...

Hz. Peygamber (sav) üzüntülü ve stresli olduğunda şu duayı okurdu;

لاَاِلَهَ اَلاَّاللهُ الْعَظِيمُ الْحَلِيمُ
لاَاِلَهَ اَلاَّاللهُ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
لاَاِلَهَ اَلاَّاللهُ رَبُّ السَّماَواَتِ وَرَبُّ اْلاَرْضِ
وَرَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ

OKUNUŞU:
Lâ ilâhe illallâhü’l-Azîmü’l Halîm.
Lâ ilâhe illallâhü Rabbü’l Arşi’l Az’ım.
Lâ ilâhe illallâhü Rabbü’s-semâvâti ve Rabbül ardi
ve Rabbül Arşil Azîm.

MANASI:
"Allah'dan başka ilah yoktur.
O ,Büyüktür ve hilm sahibidir. Allah'tan başka ilah yoktur.
O,Büyük arşın Rabbidir.Allah'tan başka İlah yoktur.
O,Göklerin,yerin ve büyük Arş'ın Rabbi'dir."

Uyuyamayınca Okunan Dua, Uyku Duası


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Uyuyamayan kimse aşağıdaki duayı okuyarak uyumayı denemeli. Herşeyin 3 defa okunmasının daha faydalı olduğunu biliyor muydunuz... Bu ısrara girer ve Allah dualarında ısrar edenleri severmiş...

Okunuşu: "Allahumme ğarati'n-nücûmü ve hedeetil uyûnu, ve ente Hayyün Kayyûmün lâ-te'hüzüke sinetün ve lâ nevmün, yâ Hayyü yâ Kayyûmü ehdi leyli ve enim ayni." (11)


Anlamı: (Allah'ım, yıldızlar söndü, gözler kapandı. Sen ise hayat sahibi, daima duran ve tutansın. Seni ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Ey Hay olan Allah'ım, Kayyûm olan Allah'ım, gecemi rahat kıl gözlerimi kapatıver.)

Epilepsi Hastalarının Okuyacağı Dua, Sara Duası


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Allah kimseye kaldıramayacağından fazlasını yüklemezmiş....

Bir kadın Peygambe Efendimiz (s.a.v) e gelerek çocuğunun sara nöbetine tutulduğunu, bunun için kendisine dua etmesini istedi.Rasül-i Erem (sav) Efendimiz ona şu ayeti okumasını tavsiye etti.

(isra,17/82) وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَارًا

''Bismillahirrahmanirrahhim- Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne ve lâ yezîduz zâlimîne illâ hasârâ(hasâran).

ANLAMI:''Biz Kur'anı mü'minlere şifa ve rahmet olarak indiririz.Ama o,zalimlerin ise sadece zararını arttırır.(isra,17/82)

Sara nöbeti tutmuş hastanın başında 21 kere ayetü'l-Kürsi okunması da tavsiye edilmiştir.

Bir Yerimiz Ağrıyınca Okunan Dua, Sancı Duası


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


İslam o kadar geniş bir din dir ki ağrıyan yerlerimiz bile düşünülmüş...

Sancılanan kişi, sancıyan yerin üzerine şehâdet parmağını bastırıp kaldırır, sonra da şöyle der:

 OKUNUŞU :“Bismillâhi bi rukyeti ba’dınâ yüşfâ sakîmünâ bi izni rab-binâ.” (Buhârî, Müslim)

ANLAMI   :“Rabbimizin izniyle, bazılarımızın du­asıyla, bazı hastalıklarımız şifâ bulur.”



Sancı için bir başka dua da şöyledir:

Sancılanan yere sağ elin şehâdet parmağı bastırı­lır. Üç kere “Bismillâh” dedikten sonra şu dua 7 ke­re okunur:

OKUNUŞU :“Eûzü bi izzeti’llâhi ve kudretihî min şerri mâ ecidü ve uhâziru.” (Müslim)

ANLAMI   : “Çektiğim bu acı ve ızdıraptan Allah’ın izzet ve kudretine sığınıyorum ve O’ndan şifâ diliyo­rum.”

Sınav - İmtihan Duası Oku, Başarı Duası


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Sınava girerken okunacak duaları paylaştık. Şimdiden Allah yardımcınız olsun...

İmtihana (Sınava girerken şu dua okunur:(isra suresi;80)


“Rabbi edhılnî müdhale sıdkin ve ahricni muhrace sıdkin ve’c’al li min ledünke sultânen nasîrâ.”

ANLAMI:”Ya Rabbi!,Beni doğru bir giriş ile girdir ve yine doğru bir çıkış ile çikar.Katından bana yardım edici bir kuvvet ihsan eyle.”

Sınav için sıraya oturunca şu âyet okunur;

“Rabbi’şrah li Sadri ve yessir li emri,va’hlül ukdeten min lisani,yefkahü kavlî.”

ANLAMI:”Ya Rabbi!,Göğsümü ve gönlümü genişlet,işimi kolaylaştır,Dilimin bağını çöz,sözümü anlaşılır eyle.”

Sınav Başlayınca da şu dua okunur:

"Ya Hayyu Yâ KayyûM, Bi Rahmetike
esteğisû."

ANLAMI:”Ey Hayy ve Kayyum olan Allah'ım, Senin Rahmetine Sığınıyorum."

Bereket Duası Oku, Anlamı, Fazileti


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Enes b.Malik (r.a) Rasullah (s.a.s)in (ziraat ve ticaret ile iştigal eden )Medineliler için şöyle dua ettiğini bildirmiştir:

اَللَّهُمَّ باَرِكْ لَهُمْ فِي مِكْيَالِهِمْ وَبَارِكْ لَهُمْ فِي صَاعِهِمْ وَمُدِّهِمْ

Okunuşu;"Allahümme bârik lehüm fî mikyâlihim ve bârik lehüm fî sâ'ıhim ve müddihim."

Anlamı:"Allah'ım! Onların ölçülerini,tartılarını,her türlü ticari iş ve işlemlerini mübarek ve bereketli eyle!"

Bu konuda yapılacak duaları gönlümüzden geldiğince ve dilimiz döndüğünce ihlas ve samimiyetle çoğaltabiliriz.Mesela;Allah'a hamd ve Rasulullah'a salat ve selam getirdikten sonra,Şu şekilde dualar edebiliriz.

"Ya Rabbi! KAzancımıza bereket ihsan eyle, Helalinden en verimli ve üretken bir şekilde çalışıp çok kazanabilmeyi nasip eyle."

"Ya Rabbi! Menkul ve gayri menkullerimizi,işyerimizi,malımızı,canımızı her türlü afetten ,yangından,soygundan, ve benzeri tehlikelerden muhafaza eyle!.

Borç Duası, Borçtan Kurtulmak için Okunan Dualar


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Borç kul hakkına girdiği için çok fazla dikkat edilmesi gereken bir konu ve bunun için yapılan dualar;

Borç yükünden beli bükülmüç birisi, Hz Ali'ye (r.a) gelerek kendisine yardımcı olmasını istemişti. Hz Ali (r.a) kendisine şöyle demiştir;

Rasulullah'ın bana öğrettiği bir duayı sana öğreteyim de,onu okursan ,üzerinde sebir dağı kadar borç olsa Allah Teala o borcu ödemen için yardım eder,"demiş ve aşağıdaki dua'ya devam etmesini tavsiye etmiştir;

اَللَّهُمَّ اَكْفِنِي بِحَلاَلِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَاَعِنّيِ بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ
OKUNUŞU;”Allâhümme ikfinî bi helâlike an harâmike ,ve eınnî bi fazlike ammen sivâke”(Hz Ali (r.a) Tirmizi,Daavat 121

ANLAMI;”Allah’ım,Helalinden bana yetecek kadar vererek beni haramından koru.Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme.”


Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir gün mescide girdi.
Orada ashabtan Ebu Ümâmeyi gördü. Ona;
-Ey Ebu Ümâme,Namazvakti olmadığı halde neden burada oturuyorsun? Diye sordu.
-Sıkıntı ve borç içerisindeyim Ya Rasûlullah !”dedi

Bunun üzerine Peygamberimiz ona aşağıdaki duayı sabah- akşam tekrarlamasını tavsiye buyurdular:

اَللَهُمَّ اِنّيِ اَعُوذُبِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحُزْنِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ

وَالْبُخْلِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ غَلَبَةِ الدَّيْنِ وَقَهْرِ الرِّجَال

OKUNUŞU:“Allahümme innî eûzü bike mine’l-hemmi, ve’l huzni .ve eûzü bike mine’l-aczi ve’l keseli;ve eûzü bike mine’l-cübni ve’l-buhli,ve eûzü bike min galebeti’d-deyni ve kahri’r-ricâli.”

ANLAMI:”Allah’ım! Dünya ve ahirette gam ve kederden sana sığınırım.Acizlikten ve tembellikten sana sığınırım.Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım.Borç altında ezilmekten ve insanların beni aşağılamasından sana sığınırım”.

-Ebû Ümame (r.a) kısa bir zaman sonra borçlarından kurtulmuştur.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) borç’tan önce beş özellikten Allah’a sığınmayı tavsiye etmiştir.Bu beş özellik,Borçlanmanın ve fakirliğin sebepleridir.Önce sebeplerden,Üzüntü,acizlik,tembellik,korkaklık, ve cimrilikten Allah’a sığınmayı tavsiye etmiştir.Sığınmak,Bu sebeplari terk etmek demektir .Bir insan ,onları terk ederse bunların sonunda borçtan kurtulmak çok daha kolay hale gelir.Yani Peygamber efendimiz (s.a.s) çalışmadan,oturduğu yerde borçtan kurtuluş beklemeyi değil,borçluluğun sebeplerini ortadan kaldırmayı öğütlemiştir.

İstihare Duası, İstihare Yapılışı, İstihare Nasıl Yapılır?


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Kararsız kaldığımız ve sonucunda tereddüt ettiğimiz bir işimizde genellikle yaptığımız bir ibadet... Ben rüyam da küçük siyah büyükk yeşil görmüştüm ve bu bana seçtiğim seyin hayırlı ama sıkıntılı old hususunda fikir vermiştir....

"Allahım! Senden, ilminle hakkımda hayırlı olanı bana bildirmeni, kudretinle bana güç vermeni istiyorum. Senin büyük fazlu kereminden ihsan etmeni istiyorum. Senin her şeye gücün yeter, ben ise âcizim; sen her şeyi bilensin, ben ise bilmem; çünkü sen bütün gizli şeyleri en iyi bilensin. Allâh'ım! Yapmayı düşündüğüm bu iş, benim dinim, yaşayışım, dünyam ve âhiretim bakımından hakkımda hayırlı olacaksa, bunu bana takdir eyle, onu bana kolaylaştır, uğurlu ve bereketli eyle! Yok eğer bu iş, benim dinim, yaşayışım, dünyam ve âhiretim bakımından kötü ise, onu benden, beni ondan uzaklaştır. Hayır nerede ise, onu bana takdir et ve onunla beni hoşnut eyle!" (Buhârî, Teheccüd, 25)

 İstihare yapmak için, önce günahlardan tevbe edilir. Tevbe için kısaca, “Ya Rabbi! Büluğ anımdan şimdiye kadar yaptığım günahlara pişman oldum. Bundan sonra da, inşallah hiç günah işlememeye söz veriyorum” denir. Sonra gusledilir. [İlk gün gusül almak yeter.] Gusülden sonra, o gece (istihareye niyet ettim) diyerek iki rekat nafile namaz kılınır. İlk rekatta Kâfirun, ikinci rekatta İhlas okunur. İstihare namazından sonra şu dua okunur:
(Allahümme inni estehirüke bi-ilmike ve estakdirüke bi-kudretike ve eselüke min fadlikelazim fe inneke takdirü ve la akdirü ve tâlemü vela âlemü ve ente allamül-guyub)

Yedi gece devam edilir. [Gündüz de istihareye yatmak caizdir.]

İstihare başkasına yaptırılmaz. İstihareyi herkesin kendi yapması gerekir. İstihare yapmasını öğrenmeli, bu sünneti kendisi ifâ etmelidir. Bedenle yapılan ibadetleri başkasına yaptırmak caiz değildir.

İstihareden sonra, abdestli olarak, kıbleye dönüp yatılır. Rüyada beyaz veya yeşil görmek hayra, siyah veya kırmızı görmek şerre alamettir. 7 gün istihareden sonra, rüyada bir şey görülmezse, kalbe bakılır. O işi yapmak arzusu varsa, o işe karar verilir.

Sual: İstihare, halk arasında söylenen âdet gibi bir şey mi? Gerçekten ilerisi için yapmak istediğimiz olaylar hakkında mesela evlenirken istihareye yatmamız doğru olur mu?
CEVAP
İstihare sünnettir. Danışacak yeri olmayan istihare yapmalıdır.
Evlenmeden önce, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalıdır. Nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından koruması için, yalvarmalıdır. Salih, güvenilir kimselerle istişareden sonra, istihare yapmalıdır. Bir muradı olan kimse, abdest alır, temiz bir yere oturur, üç defa salevat-ı şerife okur, sonra her birine Besmele çekerek on Fatiha, sonra onbir İhlas okur, sonra üç defa salevat okur. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye karşı olarak ve sağ elini sağ yanağı altına koyarak yatar, niyet ettiği şeyin iyi veya kötü olacağını bi-iznillah rüyada görür. (Fetava-i Karı-ül-hidaye)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mutluluk, istihare namazı kılmakla gerçekleşir.) [Hakim]

(İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun aksi ise, kişinin mutsuz olacağına alamettir.) [Tirmizi]

Bir işe başlayacağınız veya bir şeyden kurtulmak istediğiniz zaman, iki rekat nafile namaz kılıp [yukarıda bildirilen Arapça duayı okuyarak] “Eğer bu işim [Mesela şununla evlenmem] dünya ve ahiretim için hayırlı ise, bunu bana mübarek eyle. Eğer hakkımda hayırlı değilse, onu benden uzaklaştır ve hayırlı olanı bana kolaylaştır. Beni kazana rıza gösterenlerden eyle, Ya Erhamerrahimin” demelidir.

Sual: İstihare namazını kılıp duasını ettikten sonra hiç konuşulmaması gerekir mi?
CEVAP
İhtiyaç varsa konuşulur. Aslında yatsı namazını kıldıktan sonra konuşmamak müstehaptır, iyi olur. Ama ihtiyaç var ise konuşulur

Evden Çıkarken Okunan Dua, Evden Çıkarken Okunacak Dualar


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Evden çıkarken dışardaki her türlü sıkıntıdan kötülükten korunmak için bazı dualar  vardır... Bunlardan bazıları ;
Fatiha, Felak, Nas, ayetel kürsi ve aşağıdaki dua

“Bismillahi, tevekkeltü alallah, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah”

Allah'ın adını anarak (evimden çıkıyorum) Ben Allah'a dayanıp tevekkül ettim.(Her türlü) kuvvet ve kudret ancak Allah'ın yardımıyladır.
Copyright © 2015 Diapason Tasarım: Kaizen Template
Geliştiren: Bf Legacy