"Sponsorlu Bağlantılar"
▼ İçerik ▼
Kitle iletişim araçları, genel bir tanımla “kitlesel bir boyutta ileti dağıtabilen araçlar” olarak tanımlanabilir. Kitle iletişim araçları; haber ve bilgi verme amacı başta olmak üzere, eğitmek ve eğlendirmek gibi amaçlar taşıyan, belirli bir okuyucu kitlesine, belirli aralıklarla ya da sürekli olarak ulaşan araçlardır.
Teknolojik gelişimin tabii sonucu olarak gelişen ve elektronikleşen iletişim araçları, iletişime sürat ve kolaylık sağlamakla kalmamış; aynı zamanda iletişimi, kitle iletişimine çevirmiştir. Günümüzde İnternet (e-posta vd.), telgraf, telefon, faks gibi haberleşme araçları; gazete, radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçları; uydular, bilgisayarlar (İnternet) birer iletişim aracı olarak iletişimin ayrılmaz parçaları durumuna gelmiştir. Bu elektronik iletişim araçları, günümüzde, kurduğu haberleşme ağıyla kültürü de yaygınlaştırmış; küresel bir köye dönüştürmüştür.
Günümüzde toplumsal varoluşu gerçekleştirerek ortaklık yaratmak, bu varoluşu ve ortaklığı sürdürebilmek için kitle iletişimine; dolayısıyla kitle iletişim araçlarına ihtiyaç vardır. Çünkü kitle iletişim araçları, uzmanların ortak bir noktada birleştikleri üzere, sahip olduğu özellikleriyle alıcı kitlesi üzerinde yarattığı etki ve etkileşim süreci sonunda toplumsallaştırmayı gerçekleştirmeye muktedir araçlardır.
Kitle iletişim araçları
- Posta
- Telgraf
- Telefon
- Faks
- Gazete
- Radyo
- Televizyon
- Uydular
- Bilgisayarlar (İnternet ve e-posta)
Gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema gibi kitlelere ulaşan ve iletişimi sağlayan araçlara kitle iletişim araçları denilmektedir. Kitle iletişim araçlarının amacı amacı düşünce, fikir, haberleri çok kısa zamanda geniş kitlelere ulaştırabilmektir. Kitle iletişim araçları; “Daha geniş kitlelere, çevrelere seslenebilmek, onlarla iletişim kurmak için gerçekleştirilen elektromanyetik dalgaların ve bunların alıcılarının kullanımı ile tüm kitleye seslenebilme olanağı veren bir araçtır.”
Kitle iletişim araçlarını incelerken kitle, kitle iletişim araçları (gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema, kitap gibi) aracılığıyla geniş ve bilinmeyen kitleye (dinleyici, okuyucu, izleyici) iletilmesidir” İletişim; Bilgi, düşünce, duygu, tutum ve kanılarla, davranış biçimlerinin kaynak ile alıcı arasındaki bir ilişkileşme yoluyla bir insandan diğerine bazı oluklar kullanılarak aktarılma süresine denir. Kitle; “Toplumun içerisinde bütün grupları, bireyleri temsil etmektedir. Kitle iletişim araçları her türlü iletişime olanak sağlamak üzere kurulmuş olan sosyal yapıları ve bu yapılar için gerekli araçları ifade eder. Kitle iletişim araçları, kültürel, ekonomik, eğitim, siyasi, eğlence, haber, gündem gibi birçok kamusal görevi yerine getirerek toplumda bir güç unsuru olmuştur. Bazı batı ülkeleri kitle iletişim araçlarını dördüncü güç olarak kabul etmektedir. En az yasama, yürütme, yargı gibi halkı ilgilendiren ve kamuoyu oluşturabilen bir güç unsuru niteliğindedir.
Kitle iletişimi, “Türkçede; kitle haberleşmesi” şeklinde ifade edilir. Kitleler ise toplumun bütününü veya bir bölümünü kapsayan ve etkileyen bir güç unsurudur. Kitle iletişim araçları iletişimden ve kitlelerden ayrı tutulamaz. Kitle iletişim araçları 15. yüzyılda Batı Avrupa’da hareketli metal harflerle baskı yapıldığı tarihe dayanmaktadır. Alman Johann Gutenberg’in 1434-1436 yılları arasında matbaayı bulmasıyla kitle iletişim araçlarının kullanılmasına başlanmıştır. Ancak kitle iletişimi insanlığın var oluşundan bu yana var olmakta ve ilerlemektedir.
Bazı tarihçilere göre kitle iletişim araçları 5 aşamadan oluşmuştur. Bunlar;
- İşaretlerle iletişim,
- Dilin gelişimiyle iletişim,
- Yazının icadıyla iletişim,
- Baskı makinesinin icadıyla basılı materyallerle iletişim,
- Kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle kitle iletişimidir.
Kitle iletişimi geçmişten bugüne kadar var olmuş ve sürekli gelişerek ilerlemiştir. “İlk kitle iletişim aracı Roma ve Mısır’da kullanılan gazete olmuştur. Gazetenin iletisi okur-yazarlıkla sınırlıdır. Uzun yıllar iktidarını sürdüren gazete iletişim teknolojisindeki gelişme sayesinde yerini radyoya bırakmak zorunda kalmıştır. “II. Dünya Savaşı’ndan sonra da televizyon kitle iletişim aracı olarak kabul edilmiştir.” “Kitle iletişim araçları bugün dünyanın hemen her yerinde cereyan eden olayları en kısa sürede kitlelere ileten çağdaş ve etkin bir organizasyondur.” Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte kitle iletişim araçları bireyleri, grupları, toplumları ve kültürleri etkilemekte ve vazgeçilmez bir konuma gelmektedir. Artık kitle iletişim araçları toplum yaşantısının önemli bir parçası olmuştur. Hayatın her kesiminde yer almaktadır.
Günümüzde toplumsal varoluşu gerçekleştirerek ortaklık yaratmak, bu varoluşu ve ortaklığı sürdürebilmek için kitle iletişimine; dolayısıyla kitle iletişim araçlarına ihtiyaç vardır. Çünkü kitle iletişim araçları, uzmanların ortak bir noktada birleştikleri üzere, sahip olduğu özellikleriyle alıcı kitlesi üzerinde yarattığı etki ve etkileşim süreci sonunda toplumsallaştırmayı gerçekleştirmeye muktedir araçlardir.
Kitle iletişim araçlarının özellikleri
1. Kitle iletişim araçları, sosyal statüsüne göre herhangi bir farklı yaklaşım oluşturmadan çok sayıda insana aynı iletiyi, aynı anda ulaştırabilmektedir.
2. Kitle iletişim araçları, yayınları ile belirli bir süreklilik ve düzenlilik (yayın periyodu) gösterir.
3. Kitle iletişim araçları, sürekli ve düzenli yayınları ile toplumda kendilerine karşı bir talebin oluşmasına neden olurlar; bu talep, zamanla alışkanlığa, hatta ihtiyaca dönüşür.
4. Kitle iletişim araçları ile aktarilan iletiler, belge niteliği ve değeri taşıdığı için inandırıcılık ve alıcıyi ikna etme özelliğini de kazanmaktadır.
5. Özellikle radyo ve televizyon, iletiyi olay anında aktarabilme özelliğine sahiptir.
6. Kitle iletişim araçları ile gerçekleşen iletişim sürecinde, geri besleme imkâni yoktur; bu nedenle, alıcının tepkisi anında ölçülememektedir.
....
Kitle iletişim araçlarının fonksiyonları üzerinde ilk kez duran Laswell (1960), bilgi verme, ikna etme ve toplumsallaştırma fonksiyonlarından söz etmektedir. Charles WRIGHT (1961), kitle iletişim araçlarının bu fonksiyonlarına eğlendirme fonksiyonunu eklemiş; Kenneth Boulding (1962) ise bu fonksiyonların yanı sıra, malları tanıtma fonksiyonunun önemini vurgulamıştir.
Kitle iletişim araçlarının fonksiyonlarını;
1. Haber verme, eğitme, eğlendirme,
2. Dış dünyayı görmemizi sağlama,
3. Kültürün toplumumuzdan, bizden sonraki toplumlara ve nesilden nesile geçisini sağlama,
4. Eşya ve hizmetlerin tanıtılmasına, satılmasına yardım etme,
5. Dışımızda oluşan fırsat ve çağrılara karşılık verme ile sosyal hareketlerde genel rizaya ulasma arasinda bağ kurmamıza yardım etme” olarak sınıflandırmıştır.
Kitle iletişim araçları, bu fonksiyonları gerçekleştirirken doğal olarak alıcı üzerinde de bir etki yaratır. İletişim, her şeyden önce bir bilgi alışverişidir. Bu alışverişten amaçlanan da anlamak, anlatmak, öğrenmek ve eğitim görmek ihtiyaçlarının giderilmesidir. Bu ihtiyaçların giderilmesi amacıyla başlatılan iletişim sürecinin sonunda yaşanan olgu, etkileme ve etkilenme; yani etkileşimdir.
Araştırmacılar, kitle iletişim araçlarının etki alanlarını;
1. Fert, grup ya da örgüt düzeyinde etkilenme,
2. Sosyal kurum düzeyinde etkilenme,
3. Toplum düzeyinde etkilenme,
4. Kültür düzeyinde etkilenme” olarak gruplandırmaktadır.
Kitle iletişim araçlarının etkileri fert açısından ele alındığında ise;
1. Bilgi ya da görüşü kapsayan etkiler,
2. Tavır ya da duyguyu kapsayan etkiler,
3. Davranış üzerine etkiler” olarak üç ana başlık altında inceleniyor.
Kitle iletişim araçlarının etki türleri şu şekilde sınıflandırılmaktadır;
1. Tavır ile düşünce değişiklikleri,
2. Ferdi ve toplu tepkiler,
3. Gündem belirleme,
4. Toplumsallaştırma,
5. Denetim,
6. Gerçeği tanimlama,
7. Egemen ideolojinin sürdürülmesi.
"Sponsorlu Bağlantılar"
Ekleyen: 11:36
, Saat:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder