Custom Search

Cem Nasıl Yapılır? Cem Töreni - Cem Ayini Hakkında

Cem Nasıl Yapılır? Cem Töreni - Cem Ayini Hakkında


"Sponsorlu Bağlantılar"


▼ İçerik ▼


Cem Töreni Nedir? 

Aleviler ibadetlerine CEM adı verirler. CEM; toplanmak, bir araya gelmek, topluca davranmak anlamlarına gelir. Ayrıca; "Cem ayini" veya "Ayini Cem" adı da verilir.

Aleviler, Anadolu'da Osmanlı döneminde, Osmanlı şeriatla yönetilen Sünni bir din devleti olduğu için ibadetlerini yüzyıllarca saklı, gizli yapmışlardır. Bu nedenle cami veya kilise gibi geliştirilmiş bir dinsel, mekan mimarisi, Cemevi mimarisi v.s. oluşmamıştır. Aleviler yüzyıllarca ibadetleri olan cemleri köyün veya yerleşmenin en büyük evinde yapmışlardır. Evlerin dışında ibadetlerini, açık bulundukları sürece tekke ve dergahlar ile son yıllarda yapılan CEMEVLERİNDE yapmaya çalışmışlardır. Aleviler, yaptıkları ibadet biçimi olan CEM'in kaynağının; Hz. Muhammet'in Miraç'tan dönüşte uğradığı dergahtaki topluluğun birlikte yaptığı ve adına KIRKLAR CEMİ denilen ibadetten geldiğine inanırlar. Bu mitolojik meclis kendisini şöyle ifade ediyor: "Bizim küçüğümüz, büyüğümüz yoktur. Küçüğümüzde uludur, büyüğümüz de uludur. Birimiz kırkımız, kırkımız birimizdir." Bu anlayıştan kaynaklandığı kabul edilen Alevi ceminde kapıdan içeri giren her can, kadın olsun, erkek olsun birdir. Dışarıda toplumsal ünvanı ne olursa olsun her kişi cem erenleri meclisinde eşittir. Alevilerde cemi dede yönetir. Dedenin yanında bağlama eşliğinde nefes söyleyen bir veya birden fazla zakir bulunur. Bazen bağlamayı çalıp nefes söyleyen cemi yürüten dede de olabilir. Dede cemin yapıldığı yerde kapıdan içeri girenin rahatça görebileceği bir yerde oturur. Kapıdan giren canlar önce orada bulunan toplumu niyaz anlamında, toprağı niyaz eder. Arkasından dedeye niyaz eder. Sonra dedenin karşısında; eşi ve çocukları ile ayakta öne eğilerek selamlama vaziyetinde durarak dededen dua alırlar. Ceme lokma getirmek diye bir adet de vardır. Herkes kesesine göre evinden cem için bir lokma getirir. Bu bir kilo elma da olabilir. Birkaç kurban da olabilir. Gelen lokmalar görevli tarafından toplanır ve cem sonunda tüm canlara eşit olarak dağıtılır. Cem, Alevilerde geçmişte kırsal kesimde genellikle üretimin olmadığı herkesin zamanının daha uygun olduğu kış aylarında ve haftada bir gün Perşembe akşamları yapılırdı. Tabii son yıllarda ülkemizde geçler nedeni ile bu takvime uymak şartlar nedeni ile zorlanmıştır. Son yıllarda büyük kentlerde ibadetler Cumartesi veya Pazar gününe kaymıştır. Alevi ibadetine kadın-erkek birlikte katılınır. Haremlik-selamlık yapılmaz. Cemevinin kapısından içeri giren her can cinselliğinden arınır ve kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın insan olarak, can olarak görülür. Alevi cemine katılan insanlar anne, baba ve çocuklar temiz elbiselerini giyerek lokma veya kurbanlarını alarak bir bayram sevinci ile ceme gelirler. Ceme, küskün ve dargın olanlar alınmaz. Cemde suçlular bulunamaz. Örneğin, hırsız, katil vs. ceme alınmaz. Ceme katılıp çeşitli nedenlerle kırgın, dargın olan canlar varsa onlar barıştırılmadan cem başlamaz. Üstünde "kul hakkı" olan kişi Ceme katılamaz. Kırgın, dargın veya birbirinden davacı olan canlar var ise, onlar toplum huzurunda dedenin hakemliğinde cemde kurulan adını Hallacı Mansur'dan alan "dar"da kurulan divanda yargılanma olur ve aklanmış olanlar ceme katılabilir. Bu adeta bir mahkemedir. Yargılamada tüm canlar jüri üyeleridir. Karar, halkın tümünün katıldığı bu yargılamada topluca alınır. Şeriatla yönetilen Osmanlı'nın mahkemelerine 700 yıl boyunca gitmeyen Anadolu Alevileri mahkemelik sorunlarını cemlere taşımış ve orada çözmeye çalışmışlardır. Bu yargılama biçimi daha başarılı olmuş ve bugün çağdaş adalet sistemine adeta örnek oluşturmuştur. Alevilerdeki cemler iki türlü yapılır. Bunlardan biri, tüm toplumun katıldığı cemlerdir. Buraya kadın-erkek, çocuk-yaşlı, evli-bekar herkes katılır. Bunun dışında bir de sadece müsahip ve evli olanların katıldığı daha dar e kendine özgü cemler vardır. Orada her kişinin görgüsü de yapılır. Bu her kişinin görgüsü de yapılır. Bu her kişinin kendi isteği ile bir yıl boyunca kendini eleştiriye açmasıdır. Bir önceki görgü ile bu görgü arasında işlediği hataların ister görülen olsun, ister hiç görülmeyenler olsun meclise açıklanması yani "kendini dara çekmesidir." Kendini gönüllü olarak yargılamasıdır. Buna "görgü" denir. Alevi Cemleri genellikle akşam yapılır. Akşam yaklaşık saat 7 civarında başlar. Gelecek olanlar tamamlandıktan sonra cem başlar. Cemi dede yönetir. Cemevinin sorumlusu gözcü vardır. Bir de dış tehlikelere karşı dışarıda bekçi bulunur. Geçmişte Alevilerin ibadetleri yasak sayılırdı ve gizli yapılırdı. Bu nedenle köyün ve mahallenin girişine ve çıkışına bekçi konurdu. Cemlerde hizmetler 12 İmamlar adına görüldüğü için ceme "12 hizmet" adı ad verilir. "12 hizmet" sahipleri şunlardır: 1) MÜRŞİT: Cemi yöneten kişidir. İnsanı kamildir. Hz. Muhammet, Hz. Ali veya Hünkar Hacı Bektaş Veli makamlarını sembolik olarak temsil eder. Onların adına cemde bulunur. İkrar alır. Nasip verir. Mürşitlik, dedelik kurumunun en üst makamıdır. Kendisinin soyunun Hz. Ali'ye dolayısıyla Hz. Muhammet'e dayandığına inanılır. 2) REHBER: Mürşide, dedeye yardımcı olan kişidir. Yol ve erkan konusunu iyi bilen, yol gösterendir. 3) GÖZCÜ: Cemde rehberin yardımcısıdır. Cemin düzenini sağlar. 4) ÇERAĞCI: Cem evinin aydınlanmasından sorumludur. Bazı yörelerde "delilci" de denilir. 5) ZAKİR: Cemde, dede bağlama çalmazsa, bağlama çalıp nefes, duvaz, mersiye okuyan görevlidir. 6) SÜPÜRGECİ: Cemevinin temizliğinden sorumludur. 7) BEKÇİ: Cemevinin dış güvenliğini sağlar. 8) KURBANCI-LOKMACI: Cemevindeki kurban ve lokma işleri ile ilgili görevlidir. 9) SAKA: Cemevinde, su, şerbet, dolu sunan görevlidir. 10) PERVANECİ: Cemevinde "semah" görüldüğü zaman ilgili hizmet görevlisidir. 11) PEYİKÇİ: Cemden önce ve cem esnasında haberleşmeyi sağlayan görevlidir. 12) MEYDANCI: Ceme katılanlara yer gösteren, meydan görevlerini yapan, meydanevi yani cemevinin hizmet görevlilerinden birisidir. İbadetlerin evler dışında yapıldığı cemevlerinde "12 İmamlar'a" atfen 12 post bulunur. Bu postlara Alevi büyüklerinin adları vermiştir. Bu post sahiplerinin makamları bugün de sembolik olarak Alevi-Bektaşi geleneğinde yaşamaktadır. Bu postlar cem evinde mürşit ve rehber postları dışında mürşit (dede) postunun sağına ve soluna, yani ocak makamının sağına ve soluna serilir. Bunların adları sırası ile şöyledir: 1) Horasan postu (Hacı Bektaş Veli Makamı) 2) Aşçı postu (Seyit Ali Sultan Makamı) 3) Ekmekçi postu (Balık Sultan Makamı) 4) Nakip postu (Kaygusuz Sultan Makamı) 5) Atacı postu (Kamber Ali Makamı) 6) Meydancı postu (Sarı İsmail Sultan Makamı) 7) Türbedar postu (Karadonlu Can Baba Makamı) 8) Kilerci postu (Hacım Sultan Makamı) 9) Kahveci postu (Şeyh Sazeli Sultan Makamı) 10) Kurbancı postu (Halil İbrahim Makamı) 11) Ayakçı postu (Abdal Musa Sultan Makmaı) 12) Mihmandar postu (Hızır Makamı) "12 hizmet" görevlileri Cemin başından sonuna kadar hizmetlerini sürdürürler. Cemi, dede oturduğu posta dua okuyarak açar. Dedenin duası şöyledir. "Bu post, Şahı Merdan Ali postudur. Bu post, üçlerin, beşlerin, 12 İmamlar'ın kırkların postudur. Bu post Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin postudur. Bu post oturmak için, bu demi sürmek için, sırrı hakikate varmalı, dört kapı kırk makamı bilmeli, vahdet-i vücuda ermeli… Ele, dile, bele sahip olmalı. Her türlü kötülüğü, kini, kibri ve düşmanlığı gönülden uzak tutmalı. Ya Allah, Ya Muhammet, Ya Ali! Üçler, Beşler, Yediler, On İkiler, On Dört Masumlar, On Yedi Kemerbestler, Kırklar, Pirimiz Hünkar Hacı Bektaş Veli yardımcımız, bekçimiz ve gözcümüz ola… Ceminiz bizi birleştirici ola, dil bizden, uymak canlardan, yardım Allah'tan, nefes pir'den hizmet bizden ola… Gerçeğe hü diyelim hû…" Dede ve katılan konuklar ibadet başlamadan önce toplumun sorunları ile, ülkenin ve dünyanın sorunları ile ilgili sohbet yaparlar. Bu sohbetlerde çok verimli canlı üretken tartışmalar olur. Toplumsal ve dinsel konular tartışılır. Karşılıklı bilgi alışverişi yapılır. Bu sohbet bazen Ceme katılan fertlerin katılımı ile saatlerce sürer. Ceme katılan kırgın ve dargınlar da ibadetten önce barıştırılır. Bunun işareti olarak cem başlamadan önce her can yanındaki canı niyaz eder. Cemde herkes yüzyüze bakacak tarzda halka şeklinde oturur. Bunu, "duvara değil, dindara, cemale, yüze bakmak" olarak ifade ederler. Dede cemaate, "edep erkan" diyerek duayı okur ve Cem başlar. Dede, "ey canlar aranızda birbirinden incinen, gücenen, bilerek veya bilmeyerek hata etmiş olan varsa meydana gelsin, şikayetini söylesin" der. Şikayeti olan varsa çıkar, yoksa cem başlar. Dede arkasından; "Bu cem, barışıkların cemidir. Burada kinin, kötülüğün yeri yoktur. Elini, diline, beline sahip olmayan nefsine hakim olmayan bu Ceme giremez" der. Devamında ise, "Yolumuz; sevgi, barış, kardeşlik, dostluk yoludur" der. "İçinde kötülük olanlar kötü huyları olanlar bu yola gelmesin" der. Bu sırada zakirler; bağlamaları ellerine alırlar, bağlamaları niyaz ederler. Dededen duasını alır ve oturdukları yerde bağlama çalmaşa başlarlar. Bu çalınan nefesler, duazı imamlar ve mersiyeler esas olarak; Şah Hatayi, Pir Sultan, Virani, Fuzuli, Yemini gibi alevi ozonlarının Hz. Ali, Ehlibeyt, 12 İmamlar, Kerbela Olayı vb. ile ilgili söylenen nefeslerdir. Ozanların çalıp söylemeleri saatlerce sürer. Arada dede dua okur, katılan canlar toplu halde secde ederek niyaz ederler.Halkadaki oturuş tarzı ile edilen secdeye "halka namazı" adı verilir. Bağlama eşliğinde kadın ve erkek canların katıldıkları bu ibadette o denli uygulu anlar yaşanır ki, bazen tüm toplum dede ile birlikte ağlar. Adeta ayrı bir dünyaya yolculuk yapılır. Cemde duygunun, sevginin dorukta olduğu bir anda ise, dedenin işareti ile birlikte; kadın-erkek canlar "turnalar gibi semah dönmeye" başlarlar. Kendilerinden geçercesine müziğin ritmi ile döner dururlar. Nefeslerin söylenmesi ve semah dönülmesi ortalama 5-6 saati alır. Arkasından getirilen ya da pişirilen lokmalar dağıtıldığında çoğu kere cemevinde sabah olur. Cem bitirme duası (gülbengi) dede tarafından okunarak ceme son verilir. Bu dua ise şöyledir: "Bismi Şah. Allah Allah. Oturana, gidene, kazasız, belasız evine varana, eşine niyaz edene, sağ yatıp selamet kalkana, Allah, Muhammet, Ali, Pirimizi Hünkar Hacı Bektaş Veli demine, devranına hü… Ali haldaşınız, Hızır yoldaşınız ola… Gerçeğe hü.." Böylece cem bitmiş olur.


"Sponsorlu Bağlantılar"

Ekleyen: alkmaar, Saat: 07:04

1 yorum:

  1. Alevilik hakkında yanlış biliyosun, kulaktan dolma bilgileri yazma...

    YanıtlaSil

Arama Yap!

Custom Search

Blog Arşivi

Copyright © 2015 Diapason Tasarım: Kaizen Template
Geliştiren: Bf Legacy