"Sponsorlu Bağlantılar"
▼ İçerik ▼
Bağışıklık Sistemi ve Yapısı Hakkında Bilgi, Bağışıklık Sistemi Nedir?
Bağışıklık, vücudun başta mikroorganizmalar(mikroplar) olmak üzere her türlü yabancı Maddeye karşı verdiği yanıtı tanımlamak için kullanılır.
Bağışıklıktan sorumlu hücre ve maddeler bağışıklık (savunma) sistemini oluşturur. Vücudumuzun karşılaştığı her türlü yabancı maddeye karşı bağışıklık sistemimizin çeşitli bölümleri karşılıklı ve düzenli haberleşerek bağışık cevabı oluştururlar.
Bağışıklık cevap; vücuda yabancı organizmanın girmesinin engellenmesi, eğer vücuda girmiş ise yayılmasını engellenmesi ve mikropların ortadan kaldırılması gibi bölümlerden oluşur.
Genel olarak bağışıklık sistemi farklı işlevlere sahip iki bölüme ayrılarak incelenir.
1. Doğal bağışıklık
2. Kazanılmış bağışıklık
Bireyi, muhtemel tehlikeli mikroplardan koruyan ve çoğu bu mikroplarla karşılaşmadan zaten vücutta bulunan koruyucu mekanizmalar doğal bağışıklığı oluştururlar. Doğal bağışıklık elemanları mikroplara karşı ilk basamak savunmayı yaparlar ve çoğu zaman mikropların ortadan kaldırılmasında tek başına yeterli olabilir.
Deri ve mukozal membranlar(hücreler arasındaki ilişkiyi sağlayan zarlar )ve hücre yüzeyleri enfeksiyonlara(iltihaplara) karşı hayati önemi bulunanMekanik bir engel(duvar) oluşturur. Vücudun içeriden ve dışarıdan kaplayan bu yüzeylerde bulunan doğal bakteriler(bir çeşit mikrop türü) ürettikleri maddelerle hastalık yapıcı mikropların vücuda yerleşmesine engel olurlar. Ortamın Asit yoğunluğu da hastalık yapan mikropların vücuda yerleşmesine ve çoğalmasına karşı engel oluşturur. Örneğin mide asidi mide yoluyla girebilecek mikrop sayısını 10–10 000 kat azaltır. Vücudumuzun iç yüzeyini döşeyen hücrelerimizin yüzeyini kaplayan yoğun içerikli tabaka ve diğer salgıların normal akış yönü; vücudun mikroplardan temizlenmesine yardımcı olur. Örneğin öksürük ve birlikte çıkarılan yoğun içerikli sıvı(balgam) solunum yolarından yabancı cisimlerin ve mikropların çıkarılmasına yardımcı olan bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. İltihap alanında üretilebilen bazı mikroplara karşı maddeler enfeksiyonu engeller. Tükrük, rahim salgıları ve sütte bulunan bazı maddelerin de mikropları öldürücü özelliği vardır. Salgıların içindeki bazı maddeler de mikroplara yapışarak vücuda yerleşmesini ve çoğalmasına engel olurlar.
Bağışıklık sisteminin temel unsurları; kemik iliği, Akyuvarlar, timüs, lenf düğümleri ve dalaktır.Akyuvarlar lenf düğümleri(bağışıklık sistemine ait vücudun farklı yerlerinde bulunan yumrular), dalak, timüs ve kemik iliği arasında sürekli olarak dolaşıp dururlar. Akyuvarlar, kemik iliğinde üretilip, kana salınıp vücuda dağılan bağışıklık sisteminin askerleridir. Lökositler(beyaz kan hücreleri) kan damarlarında dolaşırken aldıkları sinyallere göre yabancı cisim yada bakterilerin(mikropların) etrafını sararlar ve onlarla savaşa başlarlar. Akyuvarlar; granülositler, lenfositler, monosit ve makrofajlar olmak üzere üç gruptan oluşurlar. Nötrofil granülositler, mikropların öldürülmesinden sorumludurlar. Eoznofil granülositler deri ve akciğerlerdeki parazitlerle savaşırlar. Bazofil granülositler, salgıladıkları maddeler ile mikroplara karşı iltihabi cevabın oluşmasında ve alerjik cevaplarda rol alırlar. Lenfositler akyuvarların %40-50 sini oluştururlar. Kemik iliğinde üretilip Timüs denen göğüs kafesinde kalbin önündeki kesecikte olgunlaşan T lenfositleri kanda ve lenf sisteminde dolaşırlar. T lenfositleri mikropları öldürücü ve yardımcı T lefositleri gibi çeşitleri vardır.
Lenfositlerin B lenfosit adı verilen, kemik iliğinde üretilen ve vücuda giren her türlü mikrop ve yabancı maddeye karşı Antikor denen madde üretme yetenekleri vardır. Vücuda yabancı bir mikrop, yabancı madde girdiğinde B lenfosit sayısı artar ve antikor üretilir. Antikorlar yabancı cisimleri bağlayıp hareketlerini engellerler veya bağışıklık sisteminin diğer proteinlerinin, mikropları parçalayıcı hücrelerini uyararak bağışık yanıtı düzenlerler. B lenfositleri tarafından salgılanan antikorlar vücudu aynı mikropla ikinci kez hasta olmaktan korurlar.
....
B lenfositlerinin T hücrelerine mikropların parçalarını tanıtma ve başka maddeler salgılayarak diğer bağışık sisteminin hücrelerini uyarmak gibi görevleri vardır. Doğal öldürücü hücreler adı verilen kemik iliğinde üretilen virüs taşıyan hücreleri ve tümör hücrelerini öldüren lenfositlerin bir alt grubu da bulunmaktadır.
Monosit ve makrofajlar akyuvarların %5 ini oluştururlar. Kemik iliğinde monosit olarak üretilip kan yoluyla dokulara ulaşıp makrofaj halini alırlar. Dokularda yabancı cisimleri ve mikropları parçalama ve sindirme özelliğe sahiptirler.
Lenf düğümleri(yumrular); vücudun çeşitli bölgelerinde gruplar halinde bulunurlar. Görevleri vücuda mikropların yayılmasını engellemek veya geciktirmektir. Süzgeç gibi görev yaparlar. Örneğin diş veya diş eti iltihabında çene altındaki lenf bezlerimiz şişerek belirgin hale gelir. Vücut savaşı kazanınca şişlik geriler.
Dalak, sol kaburga yayının arkasında yer alır. Kan hücreleri için depo görevi yapar, aynı zamandasüzgeç görevi görür.
Timüs göğüs kafesinde kalbin önünde bulunan, yirmi yaşından sonra giderek küçülen, T lenfositlerinin olgunlaştığı organımızdır.
Kemik iliği kemiklerin orta kısmında bulunan yağlı dokudur. Bütün kan hücrelerinin yapıldığı dokudur.
Bağışıklık sisteminin asıl görevi, vücuda zarar vermeden yabancı maddeleri yok etmek ve mikrop parçalarını temizlemektir. Bağışıklık bazı enfeksiyonların gizli olarak kalmasında ve virüs bulaşmış hücrelerin Kanser hücrelerine dönüşmesinin engellenmesinde önemli rol oynar. Bağışık yanıtın hafıza(eskiden bir kez karşılaştığı mikrobu tekrar tanıma), özgüllük(her mikroba ayrı özel yanıt verme) ve sistemik etki (tüm vücutta etkili olma) gibi özellikleri vardır. Hastalanıncaya kadar farkında olmadığımız, her an mükemmel olarak çalışan karmaşık bir sistem olan bağışıklık sistemimizin; mikroplara karşı savaşı kazanabilmesi için bizlere de görevler düşmektedir. Düzenli ve dengeli beslenerek, stresten uzak durarak, düzenli spor yaparak, sigara ve Alkolden uzak durarak bağışıklık sistemimizi güçlü tutabiliriz.
"Sponsorlu Bağlantılar"
Ekleyen: 04:08
, Saat:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder