"Sponsorlu Bağlantılar"
▼ İçerik ▼
Galatasaray Tarihi, Galatasaray Ne Zaman Nasıl Kuruldu?
1905 yılında Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları Galatasaray Lisesi’nde kurulan kulüp, futbol branşında şu ana kadar 17 kez Türkiye Ligi şampiyonu olmuş; 2000 yılında da UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası’nı kazanmıştır. Galatasaray ayrıca Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS-International Federation of Football History & Statistics) tarafından yapılan “Dünyanın en iyi futbol kulüpleri” istatistik çalışmasında, 2000 Ağustos ayı en iyi takımı [1] 2001 Ocak ayında ise puan sıralamasında 1. sıraya yükselerek ayın lideri olmuş ve dünyadaki seçkin futbol kulüpleri arasındaki yerini almıştır.
Galatasaray UEFA Kupası’nı yenilmeden ve Şampiyonlar Ligi gruplarını 3. olarak bitirip kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, UEFA Kupası finalinde İngiltere’nin Arsenal kulübünü penaltılarla yenerek, bir Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Super Kupa’yı da Real Madrid’i 2-1 yenerek kazanmıştır. Avrupa’da en fazla başarı yakalamış Türk takımı olan Galatasaray’ın Avrupalı rakiplerine oranla mütevazı olarak görülen kadrosuyla kazandığı UEFA Kupası ve Süper Kupa dünyada büyük bir başarı olarak görülmüş, böylece Galatasaray adı tüm dünya tarafından tanınan bir marka hâline gelmiş[[2]] ve kulüp dünya çapında büyük bir taraftar topluluğu kazanmıştır.
Kuruluşu
Galatasaray 1905 yılının sonbaharında; Galatasaray Lisesi öğrencileri tarafından bir futbol kulübü olarak kurulur, ancak daha öncesinde de Galatasaray Lisesi’nde diğer sporlar da yapılmaktaydı.
II. Beyazıt tarafından 1482′de kurulan mektep; adını kurulduğu bölgeden almaktadır. Ancak Hürrem Sultan tarafından kapattırılan okul; Lale Devri öncesinde tekrar açılmış ve sonrasında tekrar kapattırılmış; en son da Osmanlı İmparatorluğu’nda Sultan Abdülaziz döneminde 1 Eylül 1868′de tekrar açılmıştır. Bu dönemde; Beden Eğitimi dersi jimnastikçi Monsieur Curel tarafından modern aletlerle verilmektedir. 1870 yılında Kâğıthane’de bir idman bayramı düzenlenir. Başarılı sporcular çeşitli madalyalar kazanır ve öğrencilere kuzulu pilav verilir. Gelecekte de bu gelenek yerini; Galatasaray Pilavı’na bırakacaktır.
Monsieur Curel’den sonra; Monsieur Moiroux, Signor Martinetti, Stangali de jimnastik, atletizm, yüzme, kürek vb. sporları ilk defa başlatmış olurlar. Faik Üstünidman önderliğinde; izcilik, tenis ve hokey gibi sporları da öğrenen öğrenciler; yine Üstünidman’ın desteklemesi ile futbol ile tanışır. Ancak; bu dönemde futbolun kurallarını tanımazlar.
1901′de İstanbul’da yaşayan James Lafontaine ve Horace Armitage isimli iki İngiliz; yabancılardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü’nü kurarlar; ancak anlaşmazlıklar sonrasında da 1903′de Moda Kulubü’nü kurarlar. Strugglers, Elpis ve Imogen’in de birleşimiyle; İstanbul Futbol Birliği’nin kurulması ardından; Papazın Çayırı denen yerde Union Club-İttihat Spor sahası olarak karşılaşmalara başlamışlardır.
Bu dönemde futbol yabancılar tarafından İstanbul’da oynanmaktadır; ve bu konuda Galatasaray Lisesi öğrencileri bir girişimde bulunur. 1 Ekim 1905 tarihinde; Mehmet Ata Bey’in dersi sırasında arkadaşlarıyla konuşan Ali Sami Yen; bir futbol kulübü kurmaya karar verir. Asım Sonumut, Reşat Şirvani, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver ve Kamil Bey’in de ortaklığıyla; Refik Cevdet Kalpakçıoğlu asbaşkanlığında kulüp kurulur.
Galatasaray’ın kurucu listesi
Bu dönemde oyunculardan her hafta birer kuruş toplanır, başkan Ali Sami Yen de futbol topuyla ilgilenirdi. Hatta domuz yağı ile temizlenen futbol topu hasar görünce; Ali Sami Yen ayakkabasının bir parçasını keserek yama yapmıştır. Cevdet Kalpakçıoğlu da formaları yıkardı. Kulübün ilk isminin Gloria ya da Audace koyulması istenmiştir; ancak takımın oynadığı ilk maçında Rum rakibini 2-0 yenerken seyircilerin onlardan “Galata Sarayı efendileri” diye söz etmesiyle bugünkü isim doğmuştur. Ali Sami Yen tarafından söylenen bir söz; Galatasaray Spor Kulübü’nün kuruluş ve varoluş amacını belirleyecektir:
“ Maksadımız İngilizler gibi toplu bir hâlde oynamak, bir renge ve bir isme mâlik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek. ”
Başkanları
Galatasaray Başkanları
1905-1918 Ali Sami Yen
1919-1922 Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
1922-1924 Yusuf Ziya Öniş
1925 Ali Sami Yen
1925 Ali Haydar Şekip
1926 Ahmet Robenson
1927 Adnan İbrahim Pirioğlu
1928-1929 Necmettin Sadık Sadak
1929-1930 Abidin Daver
1930-1931 Ahmet Kara
1931-1932 Tahir Kevkep
1932-1933 Ali Haydar Barşal
1933 Ahmet Kara
1933 Fethi İsfendiyaroğlu
1933-1934 Ali Haydar Barşal
1934 Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
1934-1936 Ethem Menemencioğlu
1936-1937 Saim Gogen
1937-1939 Sedat Ziya Kantoğlu
1939 Nizan Nuri
1939 Adnan Akıska
1940-1942 Tevfik Ali Çınar
1942-1943 Osman Dardağan
1944 Sedat Ziya Kantoğlu
1944-1946 Muslihittin Peykoğlu
1946-1950 Suphi Batur
1950-1952 Yusuf Ziya Öniş
1953 Ulvi Yenal
1954-1956 Refik Selimoğlu
1957-1959 Sadık Giz
1960-1962 Refik Selimoğlu
1962-1964 Ulvi Yenal
1965-1968 Suphi Batur
1969-1973 Selahattin Beyazıt
1973-1975 Mustafa Pekin
1975-1979 Selahattin Beyazıt
1979-1986 Ali Uras
1986-1990 Ali Tanrıyar
1990-1996 Alp Yalman
1996-2001 Faruk Süren
2001-2002 Mehmet Cansun
2002-2008 Özhan Canaydın
2008- Ad
Günümüzde yaygın olarak bilinen Galatasaray ambleminin aksine, ilk amblem ağzında futbol topu taşıyan kanatları gerili bir kartalı içeriyordu. Ancak Galatasaray Lisesi öğrencilerinden 333 Şevki Ege tarafından çizilen bu kompozisyon benimsenmeyince kenara itildi. Bugünkü amblem ise 1923 yılında yine lise öğrencilerinden 74 Ayetullah Emin tarafından çizilmiştir. Yeni çizim, geometrik çizgilerin uyumlu kullanılmasıyla içiçe geçmiş sarı-kırmızı renklerde “GS” harflerini içermektedir. İlk olarak Ayetullah Emin ve Şinasi Şahingiray tarafından çıkarılan haftalık bir mecmuada kullanılan bu kompozisyon, çok beğenilir. Bunun üzerine resmi amblem olarak kabul edilmesi için teklif yapılır. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul olunur.
İşte bu amblem o günlerde mektup kağıtlarına, zarflara ve lise ceketlerine işlenmeye başlar ve günümüze kadar gelir.
Renkleri
Galatasaray’ın ilk renkleri kırmızı – beyaz’dır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun giderek yükselen bir Türkçülük hareketinden korkması ile; bu renklerin kullanılması yasaklanır. Bunun üzerine; Ali Sami Yen’in deyimiyle birçok dükkân gezilerek “vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı” ve “içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı” renkleri Galatasaray ile buluşur. Bunun yanı sıra; kuruculardan Bekir Sıtkı Bircan da; Gül Baba’nın II. Bayezit’e verdiği sarı kırmızı güllerden esinlendiğini söyler.
"Sponsorlu Bağlantılar"
Ekleyen: 14:42
, Saat:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder